Otel Odasındaki Hayalet Şiiri - Zuhal Ak ...

Zuhal Aksulu
182

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Otel Odasındaki Hayalet

Soğuk, karanlık pis bir otel odasında yalnız başına yaşayan bir ruh olmak ne kadar da kötü bir şey.... Bağırmak... Çığlıklar atmak... Ama sesini kimseye duyuramamak.... Her gün gelen değişik yüzler... Değişik hikayeler.. acılar, hüzünler...
Dışarıdan bakıldığında 'bunun da problemi olur mu? ' diyebileceğiniz türden insanlar... Güzel giyimli.. Tıraşlı suratlar.. Gel gör ki koltuğun altına sıkıştırılmış en ucuzundan şaraplar... Yudum yudum içilir.. Yavaş yavaş kendinden geçilir.. Kim ne düşünceler dolaşıyordu milyonlarca beyin hücrelerinin arasında... Hep bir merak.. Hep bir iz bırakma tutkusu.. Küflü duvarlara tırnaklarla yazı yazanlar... Yatağın başucundaki kırık cam parçasını eline alıp... Korkuyla bırakanlar....
Belki...
Belki dolaptaki ipten habersiz.. Bir zamanlar benim soğuk ve donuk bedenimin sallandığı adi, ucuz ip..
Şaşarım hep nasıl taşıdığını o ağırlığı o kadarcık ip parçasının...
Odadaki tek taburenin üzerine çıkıp ipi tavana bağladığımda nasıl da ellerim titremişti... Belki de kalbim titremişti... Terkedilmişliğin verdiği acıyla... kendimi ona bağlamıştım... ona... sevgisine... sıcacık ellerine... ve beni yalnızlığımla baş başa bıraktığında boşlukta kalmıştım.. Kendimi attığım bu soğuk otel odasında kendimi bağlayacağım başka bir şey arayacağımdan habersiz.. Yudum yudum içmiştim köpek öldüreni... yudum yudum içtim geçmişi.....
En koptuğum anda... En korktuğum anda yalnızlıktan.... Gözüme ilişen bir parça ip oldu....
Düşünmeye fırsatım bile olmadı.. düşünmek istemedim belki de.. Sadece kendimi bağlayacak bir şey arıyordum ve buldum...
Tabureye çıktım yavaşça.. ve titrek ellerle.. yaşlı gözlerle güzel bir düğüm attım ipe önce... ve sakin bağladım tavandaki kertiğe...
İpin sıcaklığını soğuk odada hissettiğim ilk yer boynumdu... tıpkı sıcacık elleri gibi....
Son gözyaşım da süzülürken yanağımdan aşağıya.. ittim tabureyi... saldım kollarına kendimi.... her zaman yaptığı gibi nefessiz bırakmıştı beni... Kollarında hep olduğu gibi kasıldı bedenim... ve her zamankinden daha hissiz dışarı çıktı dilim....
Artık sıcaktı.. sıcacıktı... oradaydım.. gülüyordum.. ölüyordum...
Kaç kez öldürmüştü beni.. bir kez daha ölüyordum... ama bu sefer gülüyordum... fütursuzca...

Çok kısa sürdü.. Üzerinden iki gün geçmişti soğuk bedenimi bulduklarında... Belli ki kaçamak yapmak için gelmiş bir çiftti... Önce odaya kız girdi... neşeliydi.. gülüyordu... ama birden dondu kaldı... bir çığlık patlattı... karanlıkta yankılanan kulak tırmalayıcı tiz sesi herkesi ayağa kaldırmıştı... herkes.. herkes geldi...
Önce bir bıçakla ipi kestiler.. çıkarttılar.. çok geç kaldıklarını anladılar.. biri çıkarttı ipi morarmış boğazımdan... fırlattı.. dolaba....
Yerlerinden fırlamış gözlerim ve dışarı sarkmış dilimle öylece bakıyordum oysa ki ben onlara.. hafif bir gülümsemeyle...
Çıkarttılar bedenimi...
Unuttular beni...
O gün bugündür izlerim herkesi.. geleni gideni... uyarırım.. bağırırım.. duymaz beni kimse.. duyamaz...
Ben o soğuk otel odasındaki hayalet...
Hayat..
Gerçek...
Ölüm de....

Zuhal Aksulu
Kayıt Tarihi : 30.1.2006 12:23:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Zuhal Aksulu