Otel odaları siyahlardan kızıllara doğru uzanır,
Çarşaf çarşaf yalnızlık numaralı kapılar,
Sessizliğin perdelediği sokaklara açıla durur.
Bir şişe devrilir bir anda,
Birbirinden bi haber bin bir yüz bakar aynı anda.
Çığlıklar böler geçer duvarları,
Ölüme yatan ruhlar, yatak da can çekişe durur.
Cesaret timsali kaybedişleri,
Yosma aynalar, sorgusuz sualsiz yansıta durur.
Dağınık yatakların üzerinde,
Kimsesiz ruhlar dans ede durur.
Bir piyano dile gelir koridorlarda,
Ay geceye sarılır seyre durur.
Bir gözyaşı anlatır her şeyi,
Nakaratında ruhlar dile gelir,
Geceler gündüzlerle sevişe durur.
Anlamın en anlamsızlaştığı vakittir artık,
Kadehler gam ile dolar şiirle boşala durur.
Yorganda başka, yastıkta bambaşka kokular,
Belirsiz saatlerde canlana durur.
Karanlık şehirler boş, odalar ruhlar ile dolu,
Gardaki son trenin sesi gele durur.
Artık vakit tamamdır,
Hüzün, umudu çeyrek geçe durur.
Kimsesiz ruhlar ise,
Akrep ve yelkovanın üzerinde, sere serpe yata durur.
Kayıt Tarihi : 24.11.2017 03:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!