Alandaki her sesin içinde bir şey arıyorum,
aşinası olduğum bir şey olmalı, bir ses çıkını, -
bir başka hayattan kıyıya vurmuş bir artığım,
kayanın üzerine çömelmiş kalıntıma bakıyorum. -
("Yerde kahverengi küçük bir çıkın arıyordum;
bir sözcük bile değil, yalnızca bir ses çıkını,
pes perdeden, uzayıp giden, bir vınlamayla öten
"e-e-e-e-e-e"lerden oluşan bir kahverengi çıkın"):
"Daha uzaktan kulak verip sesleri dinliyordum":
Bir yaz gecesi rüyası durmakta, kılık değiştirmiş,
dilenci halinde karşımda, bir kahverengi çıkın,
bağdaş kurup oturmuş, şaşırtıcı bir Mağribi anıtı -
taştan değildi ama bir varlıktı, kuşkusuz bir canlı,
bedeni ölmüş birkaç kez, ruhu sesiyle birleşmiş;
bir yaz gecesi rüyası olarak durmakta, karşımda,
bir yaşama denk ses ararken öteki sesler arasında.
Şap ve kalay kokusu! Bıçakcı ustanın
bir fidye borcudur kutsal ocak hazretlerine,
tuzla demlenir çünkü aşığın cömert kalbi.
Gündüzün yüzlerce, gecenin bir adı var!
Bir çocukluk çağı yangını, tütmekte hâlâ,
..........
..........
Kayıt Tarihi : 4.4.2015 12:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!