Osmanoğulları'nın Sümerlerle ilişkisi

Dursun Elmas
458

ŞİİR


21

TAKİPÇİ

Osmanoğulları'nın Sümerlerle ilişkisi

OSMANOĞULLARI’NIN ( ATAMANOĞULLARI) SÜMER MEDENİYETİ İLE İLİŞKİSİ ve GÜNÜMÜZ

Osmanoğullarını ( Atamanoğulları) aşiret olarak geldikleri Anadolu’da, aşiretten bir devlet kurumu haline gelmesi ve imparatorluk kurma başarısına götüren en önemli ve birinci etken, Sümer Türk Medeniyetinin saray ve müesseselerinin kopya edilmesidir.

Osmanlılar gibi Üçok Türk kabile birliğine mensup olan Timurlenk
( Emir Teymür) ve Tengiz Han gibi başbuğlar 100.000 kişinin üzerinde tam donanımlı ordulara sahip oldukları halde Anadolu’yu zaptetmiş anacak birkaç yıl içinde kurumsallaşamadıkları için devletleşememiş, kendileri öldükten sonra da orduları dağılmış, varlıkları bitmiştir.

Osmanoğulları Devletini kuranlar Anadolu’da binlerce yıldır yaşayan Bozok Türkleriyle kız alış verişi yapıp Şeyh Edebali’ye damat olmak suretiyle büyük bir kabile desteği almışlardır. Bağdat saray gelenekleri olarak kabul edilen bu dönemin aslında 3 bin yıl önce yaşamış olan Sümer medeniyeti olduğu bilinmiyordu. Ama Sümer medeniyeti kurallarını uygulayarak bir devlet yönetimi oluşturmuşlardı.

Ancak Üçok birliği mensubu Kayı Türklerinin kendilerine uyguladığı bu kadim medeniyetin iyi günleri kadar kötü günleri de oldu. Bir sistem bütün olarak uygulandığı için Osmanlılar yararlı ve zararlı olanları ayırt edemediler. Bunların içinde en tehlikelisi Harem Müessesesi olup, padişahların zevke, sefahate dalmasına halkın sorunlarına duyarsız kalınmasına neden olmuştu.

Padişahın tanrının yeryüzündeki gölgesi sayılması “yedi iklim, dört bucağın hükümdarı” ilan edilmesi padişahı halktan kopardı. Padişah içinden çıktığı ulusuna “kullarım” diye hitap etme hatasına düşürdü.

Padişah Divan-ı Hümayun ( bakanlar kurulu) toplantısında bile artık devleti idare eden iş arkadaşlarına kafes ardından talimatlar verecek kadar ilahlaştırılmıştır. Kadim Sümer metinlerde Tanrı’nın elçisi sıfatı vasıtasıyla, insanlara seslenişi Tanrı’nın elçisine ( sadrazam) bile kafes ardından talimat vermesi gibi 3 bin yıllık köhnemiş gelenekler gereksiz bir biçimde uygulanmaya başlamıştı. Bunun yanında ilk kanunları yapan, adaletten ayrılmayan Sümerleri takiben Osmanlı padişahlarının adil davranması, Topkapı sarayında Osmanlı padişahını dahi yargılayacak adalet kulesi kurulması tüm dünya tarihçilerinin teslim ettikleri bir başarıdır.

Yukarıda belirttiğimiz üzere padişahın ilahlaştırılması, onları halklarından koparmış, onları kendi uluslarına bile getirmiştir. Anadolu’daki Türk halkının haklı isyanlarını ( Celali isyanı) Hırvat asıllı Kuyucu Murat paşalara katliam yaptırarak isyanları bastırma gafleti içine düşürmüştür.

Saray’da devlet kurumlarında başlayan harem, sefahat bozulmaları bütün ülkeyi hastalık gibi sarmıştır.
Saray’dan kaynaklanan dirayetsizlik, şatafat, gösteriş, rüşvet üç kıtayı fetheden savaşçı bir ulusu komik, aciz, hasta adam durumuna düşürmüş ve devletin yıkılmasına kadar gitmiştir.

Günümüzde de devleti yönetenler o saltanat günlerine hevesle var olan saraylara ek olarak yeni yeni saraylar inşa etmekte. Gösteriş ve şatafat içinde yaşayıp halktan kopma noktasında aynı yolu tercih etmiş görüntüsü vermektedirler.

Dün nasıl ilahlaştırılmış padişahlar içinden çıktıkları halka KULLARIM dediyse, bugünküler de “benim milletim, benim hakimim, benim savcım, benim… benim… diye kükremektedirler.

Tıpkı kuruluş döneminde asıl unsur olan ÜÇOKLAR, BOZOKLAR gibi Türk unsurlar sonunda Celali durumuna getirilerek sırtlarından hançerlendilerse bugün de yeni bir “devşirme “ yolu ile Anadolu’yu Türksüzleştirme gayreti ve çabası yolunda hayli yol almış durumdalar.

Her şeye rağmen Türk ulusu tarihi boyunca “devletsiz” yaşayamamıştır. Devletleşemeyen kavimler tarihin mezarlıklarında kaybolup gitmişlerdir.

Saltanat sahipleri bugün olmasa da yarınlarda mutlaka kendilerinden öncekiler gibi taçları ve tahtları ile gark olup gideceklerdir.

Dursun Elmas
18. 06. 2023 / Şarköy

Dursun Elmas
Kayıt Tarihi : 18.6.2023 21:59:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!