El ne diyordu İbrahim’e? “İbrahim!” İbrahim ne diyordu? “Bieni!” Buradayım! “Sen kimsin?” “Ben El Şadday”, “Dağ El’i”, “Şadday’ın sahibi”. El sahipliğini deklare eden, kendi sahipliğine vurgu yapması ile öne çıkan mana. İlahi kolektif sahipliğe karşı, kişi sahipli düşünceyi inşa etmenin mutlaklık manasıydı.
Yehova ne diyordu. “Kavimim!”. Kime diyordu? İsrail oligarşisine. İsrail oligarşisi nedir? El sahipli, El’ler birleşmeli, El topluluğu olan kavim. Yehova da bu oligarşiye kavmim diyen “sahiplenmeyi” vurgu eden manaydı.
Yehova da kişi sahipli düşünceydi. Köleci sürecin ikinci evresiydi. Kişi sahipli mana ve kölelik yine sürecin özüydü. El manalı temel düşünce etrafında El’ler konseyinden oluşan koalisyon olup oligarşini sahiple yeni bir süreç düzeniydi. Oligarşi birçok El’in irade ortaklaşması olmakla meşrutiyeti ilikti.
Marduk, Yehve manası köleci ilk tevhit ti. Ensi, Patasi türü mutlak monarşini sürecin sonunda El mana süreci sentezi Lugal ilikle birleşmeydi. El’ler konseyi, konseyi mana ve temsil eden bir Lugal başkanlığı etrafında oturum yaparlardı. Lugal denen konseye başkanlık eden; danışma yapan meşruti süreçlerle tevhidi mana dili halk nazarında Yehova Ya da Marduk düşüncesi içinde olunan inancı hayattı.
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta