Yehova; El sahipliğ olan ilk kişisi ilişkileri, oligarşi ilişkili sahiplik olmakla belirtmenin söylemiydi. Elohim de “adaletin ihlaline, bayağıların kayırılmasına hayır!” diyordu. Yani oligarşi içinde olmakla ezilenleri, ezenlere karşı, ezilen diliyle ifade etmenin mana biçimiydi.
Kolektif yapı içinde Elohim ortaya çıkamazdı. Elohimce düşünce El monarşini inşanın içinde sahiplere karşı sahipliği olmayanların mana duygusu olarak belirir. Ancak Elohimce mana belirimi, El’in kuruluş dönemi içinde aktif değildir. Yani El monarşini inşa içinde Elohimce duygular belirse de El monarşini inşa tamamlanmadan, Elohimi oluş aktif olarak ortaya çıkamazdı.
Örneğin ilk çok katlı apartman katları dikilirken “kolektif yaşamlı sosyal alanlar ve iştiraki mülkiyete katılım sorunu” belirse de inşaat bitene kadar bu sorun aktif değildir. Çünkü “kolektif yaşamlı sosyal alanlar ve iştiraki mülkiyete katılım sorunu” bitmiş sürecin kullanım sorunudur. Bu sorun ancak inşası biten apartman yaşamı içindeki sürecin sorunu olacaktır. Ortak (iştiraki) yaşamlı sosyal sorun ve ortak mülkiyet sorunu apartmanın bünyesi inşa olana kadar gölgede kalan sorun olarak aktif olamayacaktır.
El, “ekseninde El olan tekil alan içindeki” kişi sahipli manadır. Yehova, oligarşi içinde kişi sahipli mana sentezidir. Her ikisi de düşünce tamahı içinde beliren insanın duygusudurlar. Ve kişi sahipli şahıslar kendi düşüncelerini hem mana ettiler hem de anlamı edilen mana üzerinde kişiler kendi düşüncesini El’e ve Yehova’ya söylettiler. Oysa Elohim ezilenlerin duygu ve düşüncelerini, baskın olan Yehova’ya söyletiyordu. Yani Yehova’nın karşı uçta belirmesiydi.
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta