Yıllar yılı mektup gelmez sıladan
Ayrıldım anamdan hallerim acı
Hasretlik yüklemiş Yüce Yaradan
Bir baktım kapımda durdu postacı
Sevinç ile koşup yanına vardım
Sabah çıkar akşam gelir evine,
Huzur vermez ailesine erine.
Önem verir süsüyenen şerrine
Böylesine derler koğucu kadın
Sokak komaz gezer hep adım adım
Ahmet Ergin Efendi
Her bir nefis tadacaktır ölümün lezzetini
Takdiri ilahiden görecektir izzetini
Vuslat olacaktır kula yüce hakkın çağrısı
Hiçbir zaman dinmeyecek yüreklerin sızısı
Aşkı tarif edeyimmi ben size?
Bir güzelle gelme derim göz göze,
Sevgisi dolarsa sendeki öze,
İşte budur aşkın tuzağı efendi
O zaman sen hapı yutan efendi.
Dinle bu ilin halini
Kaba kullanır dilini
Kendi soldurur gülünü
Türlü türlü hüneri var
Düzeni bozuk kamunun
İnsanlık
Neden bu devirin özü bozuldu
Suçsuz insanlara kabir kazıldı
Levhi kalemde mi böyle yazıldı
Şeytani duyguya saptı insanlık
Hasretin Dağladı
Yanakların güldür kaşların aydır
Kiraz dudakların yiğide paydır
Bekledim gelmedin seni kaç aydır
Hasretin sinemi dağladı benim
Sar Diye Diye
Salma beni meçhule canı cananım
Gamı gümanından arttı hicranım
Bilmem ne haldesin sen nevcivanım
Mektup saldım haber sal diye diye
İster Mecusi ol ister putperest
Yine bu kapıya gel der Mevlana
Bu dergâh açıktır girmeli herkes
Sözümdeki hikmet sır der Mevlana
Her kula açıktır bizim soframız
Yozgat’ımızın Tarihçesi
Çağ açıp çağ kapayan
Nesillerin serhat ı
onaltıncı yüzyılda
konulmuş Bozok adı
Hitit ve kimilerinse
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!