Ankara'da aşık oldum ben de;
Bedenimde dans eden
Yüreğinin kıvılcımına kapıldım.
Başkenti sevdim daha bir,
Hayallerim sokaklarında dalgalandı,
Bahar nefesi yeşil ordusuyla, kuşlarıyla
Duyurdu neşesini bütün Anadolu'da.
Güneş sıcağında selam veriyor çiçekler
Sıralanıyor yollarında renk renk laleler.
Gözlerinde bir neşe, solmayacaklar sanki.
Unuttular mı dersin eski, zalim güzleri.
Senin vurdumduymaz gönül zindanlarına
Hapsedildiği gün inledi yorgun sesim.
Sorarsan eğer kimim, neyin nesiyim,
Hüzne boyun eğmiş gecenin meltemiyim.
Umutsuz senelerden bir gün...
Kapıma dayanmıştı yokluğun aniden
Yüzünde küçük bir gülümsemeden yoksun
Mağrur bir fısıltıydı dudaklarından dökülen.
Çağırdı benliğimi uzaklara diyerek sen yoksun
Kalmışım bir başıma, bu neşesiz diyarda!
Ziyan olan gözyaşım,
Gecemin siyahında saklı.
Ne yazık!
Anlatamıyorum sana derdimi ve
Soramıyorum yalnızlığıma.
Hayaller sahte mi?
Kapıldım birden bire ruhunun büyüsüne
Tabii oldum yıldızlarındaki hevesine
Aradığım son nefesti sihirli hecelerinde
Şafağın kızılı ki gözlerimi yakan…
Alevlerin sardığı şehrim...
Gecenin pervasızlığı arasında kahkahalar atan meçhul saatleri,
Gönül kırgınlığıyla seyrettim bomboştu elleri.
Seni önemsemeyen gurursuz düşlerimin çektiği azap oldun yine sen.
Umudun hançerini vurduğu kimsesiz, yapayalnız bir sürgün oldum aniden.
Yine kendini bilmez yarasalar ötüşüyor gecenin bir yarısı,
Sensizlik yankılanıyor durmadan her aldanışım sonrası.
Biliyorum, hatırlattıkları şey;
Ölüm sessizliğinin siyah esrarı…
Her defasında yenilenen
Sancımın haykırışları.
Kaç yıl geçti son yağmurun üzerinden
Bilir misin?
Yaşlanmış baharım, düşmüş dillerden
Ziyaretine gelir misin?
Mağrur gözyaşlarıyla
Sabahın kör kurşunlarına hedef olan bedenim,
Satıldı naçiz kıymetinin çok altında.
Akşamın hüzünlü sedasında yakılanan hecelerim,
Sıraladı şikayetlerini birbiri ardına.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!