Geniş geniş sokakların,
Kavi kavi ahbapların,
Tüm köylerin bucakların,
Sen Yalvacım,küçük dünyam,
Gündüz hayal,gece rüyam.
Bu memlekette yaşıyorsan eğer,
Olup,bitenlere şaşmayacaksın,
Vicdanın müsterih olduğu süre,
Boyun eğmeyecek,susmayacaksın.
Varsın öpen öpsün eteği-eli,
Özlemini çektim yeşil Yalvaç'ın,
Gidip de bir güzel bakasım geldi,
Sekiz kahve kaplar çınar ağacın,
Dibinde nargile çekesim geldi.
Ün salmış her yere ulu çınarı,
Yollar yokuşlandı,erilmez düze,
Bilinmez yollarda kaldık yalınız,
Yaz,bahar görmeden yar olduk güze,
Yarı sılamızda koyduk yalınız.
Istırap sineme eyledi konak,
Beyaz taş üstüne kurulmuş otlar,
Çamurdan harçlarla kuruluvermiş,
Ak toprak içinde binlerce duvar,
Oraya buraya örülüvermiş.
Bir intizamı yok üstü çalılık,
Diller Bazen
Ruhumun solmayan eşsiz çiçeği,
Senden saklıyorum elbet bir şeyi,
Gözlerime bakıp,anla gerçeği,
Diller bazen yalan söyler sevgilim.
Bir Akin,bir Seref bir de Niyazi,
Bir de İsmail ile Mecit,Rezai,
Melih bize ne oldu soyle sahi,
Nerde sahalara sigmayanlarim?
Cabbar'lar,Fehmi'ler hem de Sedat hocam,
Hep acele işleri mi vardır köpeklerin,
Genelde hızlı hızlı yürürler,
Kaldırımlara da yük oldukları söylenemez,
Bazen bir kaza sonucu ölürler.
Kimse ilgilenmez dertleriyle,
Hayret Ettim
Eyvallah bile demeden,
Son kez yüzümü görmeden,
Suçum nedir söylemeden,
Gidişine hayret ettim.
Dostları bir gökyüzü ve kendimi bulut sanmak,
Sonra ağmak...Hep onlara doğru ağmak,
Ve özgürce orada konuşmak,
İki yıldır bu hayallerle avunmak...Ve bir gün,
Güvenebileceğin gerçek dostları bulmak...
Kuşkulardan uzak,kendince düşünür gibi,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!