beraber düştüler, toprak anaya
körpecik fidandı, onlar bir zaman
şaşkın şaşkın, bakındılar Dünyaya
biri kavak fidanıydı, biri çam
çabuk serpildiler, su ve temiz havayla
Kararsızlık zordur, bunu bilesin
Aşk ateşten gömlek, burası kesin
Ezen ezmiş seni, geçmiş zamanda
Ezik olan, bu gömleği giymesin
Zaman nasıl, sular gibi akıyor
Zindanlara atsalar aşkın ilahlarını
Dertlerini anlatsan yırtsan külahlarını
Kaşların, kirpiklerin bütün silahlarını
Bana doğru çevirme, bozmam tövbelerimi
Hayat çok ta kısa iken, bu bizlere yasa iken
bir somun ekmekti almak istediği
sabahın köründe girdi kuyruğa
belediye satış büfesinde
dramlar yaşanıyor ekmek kavgasında
sırası gelmişti saatler sonunda
Şiir yazma uğruna şu canımı verirken
Neden yazamıyorum gitmiyor ki kalem
İçime öyle oturdun ki taş duvarlar gibi
Ne gelen var nede, buradan var giden
Yüreğimdeki depremlerin şiddetini ölç hele
Ne yiğitler harcandı bu kurtlar sofrasında
Bu ülkede gücü elinde tutanlar
Deveyi hamuduyla yutanlar
Seni tabiî ki sevmeyecekler
Biliyorum sen doymadın vatana
Ben İstanbulu sevmemiştim zamanında
Ama şimdi
Fikirlerim değişti.
Seksenli senelerdi, aylardan kışa doğru
Gönül gönül olalı
Böyle sevda görmedi
Bunu kim mi söyledi
Ben be sevgili
Ağaçlara yazıldın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!