Çok zamandır ayrı düştüm sevdiğimden ağlarım
Geçmiyor günler güzel gözlüm efendim ağlarım
Gelmedin mehtâba kandım dinmiyor göz yaşlarım
Geçmiyor günler güzel gözlüm efendim ağlarım
(22.09.1989-Fatih)
“Makamları ve üstâdları zikreden Rast Kâr-ı Nâtık’dır”
(Atmış altı makam, seksen altı bestekâr ve müzisyen ile iki devlet adamı ismi zikredilmiştir)
Kâr-ı Abdülkā dir ile Rast getirdim ben sözü Abdülkā dir Merâgî (1360 - Mart 1435)
Sonra Pencügâh’e Hâfız ile çevirdim yüzü
Hâfız Post (1630 - 1694)
Aka Gündüz iki hançer kaşın altında deryâ,
Aka Gündüz iki sâhir elin altında dünya
Görebildim seni ancak iki kere dünyâda,
Meğer ölmek ne kolaymış bizi boğdun feryada.
Aşkın güzel olanı gözde kalandır derler
Gözden dile düşen aşk kula haramdır derler
Gel üzme gözünle sev bu efsûna dokunma
Vuslattan zevk alanlar aşka yalandır derler
(7+7= 14’lü Hece)
Bir gizli anahtarla gelip kâlbimi açtın
Bir damla gibiydin sel olup bendimi aştın
Hummâya tutulmuş başı boş böyle gezerken
Sînende uyutmak emeliyle kucak açtın
(20.08.1985-Bursa)
Rûhumda esen fırtına dinmez biliyorsun
Sen ömrümü mahveyleyerek hep gülüyorsun
Sevdâmı gönülden ebedîyyen siliyorsun
Her mevsimim eylül gibi olsun diliyorsun
(26.09.2003-Maçka)
Bir bahçeye girdin ki ölüm yoksa girilmez
Cennet gibidir seyri gönül bil ki dönülmez
Yalnız o ve yalnız sana âit bu güzellik
Bir başka bahâr belki hazandır o bilinmez
(31.01.2002-Maçka)
Sardıkça bu aşk sînemi âh eder oldum
Andıkça güzel gözlerini vâh eder oldum
Baktıkça melek yüzlü şirin sözlü o yâre
Günden güne kahroldu bu can derbeder oldum
(12.08.1985-Erzurum Sitesi)
Göz yaşlarının her biri bağrımda ateştir
Bir an sarabilmek seni dünyâma güneştir
Hasret beni bağrındaki sonsuz çöle attı
Bir damlası göz yaşlarının sellere eştir
(20.08.2005. Erzurum Sitesi)
Gelsen bana sarsam seni göğsümde uyutsam
Dalsam o derin rü’yâya dünyâmı unutsam
Bilsem ki senin aşkına yanmakta devâ var
Yansam âteş olsam o alev sînede yansam
(15.08.1985- Erzurum Sitesi)
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!