........bir garip yolcuyum...
Bir meçhul yolcu
İçimden bir yerden
Başı dumanlı
Buğulu camlar ardında
Islak bakışlarla…
El sallayanların
Umutlarını yüklenmiş
Yükü ağır, tekeri aksak,
Çelik raylar üzerinden
Acı çığlığıyla,
Bir meçhulden diğerine
Umutları darağacında asılı
Belki de bir çok seferinden
Hiç dönmemek üzere
Acı yalnızlığın kara treni geçti…
Mutlaka bir şeyler kalmalı
Bir iz bir anı
Gizlice saklanmalı
Sensiz günler için
Dünya hali
Her ihtimale karşı..
İçimde bir yerde
Sancılı,buğulu
Simsiyah,
Salkım saçak bir yalnızlık
Düşlerim dar ağacında asılı
Celladımın merhametinde
Ne zaman saate baksam,
Aklıma çığ gibi düşersin..
Ya sana çeyrek var,
Ya da;
Ayrılığı beş geçiyordur yelkovan..
Onun için saat taşımıyorum
Biri bir türkü söylesin
Belki yalnızlığımda yankılanır sesi
Belki benzer sesi sesime
Belki konuşsam anlamaz ama
Sussam başlar inceden bir nağme
Damla damla akar
Yedi nokta iki şiddetinde
Sevemiyorsan hayatı,
Ufak tefek artçılara
Sevinmen niye?
Bir çiçeği tutarken,
Ellerin titriyorsa,
Aylardan eylül,
güneşin ve huzurun son demleri
hüzünlüyüm,
niyemi?
sana değil
sitemliyim!
Hayat,alıp gidiyor ellerimden bir rüzgar gibi..
Zaten o rüzgarlar değilmiydi
Bana bıraktığın son kokunu çalanlar?
Bilmezdim ki birgün kalbimin beynime hükmedeceğine
Derdim tavan arasında büyük; içime atsam binam çöker
Dışarı vursam şikayetçiler
Tozlu rafların içinde,
Arıyorum...
Bulamıyorum,
Defterimin arasındaki
Gül kurusu
Gülüşlerini..
Bir kervandır içimden geçen
Ağır aksak yalın ayak,
Ne nereden geldiği belli,
Ne de nereye gittiği.
Cesur yüreklerin aşk kervanıdır
Şimdi saat, on altıkırk beş,
Hüzne çeyrek var
Sonbahar akşamlarının...
Puslu duman kokusu sardı etrafımızı
Kuşlarda konmuyor artık pencereme
Top oynayan,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!