Biz doğarken nişanlanmışız ölümle,
Pazarlığımız yok ecelle...
Ne var ki şahitliğimizi şehadet yapar da
Nikahımızı melekül mevt kıyar, inşallah...
Dimdik olacaksın, yalnızca kalbin eğilecek.
Bedenini sarmış ruhundan kan damlerken
Tebessüm provalarında gülücükler saçacak,
Gözyaşlarını sadece yüreğine akıtacaksın...
Eğileceksin lakin yalnızca secdegeha,
Eğildikçe yükseleceksin arşa...
Alnını secdeye koymuşlar,
Ruhunu prangaya vurmuşlar gerek.
Ayaklar altına başını koymuşlar,
Aklının bir köşesine musallayı koymuşlar gerek...
Nerdesiniz,
Nerdesiniz ey yolunu gözleyenler ufkun?
Neydi beklenen ve kimdi bekleyen
Farkında olmaksızın beklediğini farkeden...
Bilinmeyen; nereden gelindiği
Kestirilemeyense hiç mi ama hiç;
Neyin beklenildiği ve nereye gidileceği...
Bilmeden bekleyen ben, bir de sen!
Sakın ha! ! ! Masaya oturma deme, pazarlık hiç deme, münakaşaya katiyyen girme,
görüşme de, hatta mülakat :)
Görüşme dedin mi? Aman ha, demeyesin Hökümet görüşüyor,
kızdırmayasın devletlü padişahını.
Devlet görüşüyor deee, devlet, çaktırma, salağa yat...
Devlet kim mi? Hımmm "Ananı da al git." şey pardon pardon, kimmiş sor anana?
Cenin-i Sakıt'tır bu Süreç...
Doğmaz,
Doğsa yaşamaz.
Yaşasa hayrı olmaz,
Hayra yorulmaz...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!