Osman Dastan Şiirleri - Şair Osman Dastan

Tepeden tırnağa hasret kokarım esme çileli rüzgar,
Yorulmuş bedeni ancak karşılıksız seven toprak saklar,
Kaderim karlı dağ bilmiş çileli başımı yağdırmış aklar,

Saatler yarına çalsa lokman hekim olsan ne çare,
Karınca ezmez iken ben ettiler ömrüne isyankar bir deli,

Ey saçının tek bir telini,
Değil bir sayfaya kocaman bir kitaba sığdıramadığım,
Yar söyle bana şimdi kimlerin küfürbaz dilinde cümlesin,

Madem dönüp gelecek değilsin,
Senin her halini sevdana deli divane aklıma düşürecek,

Yakılıp yıkılası töreler ölüm fermanımı yazmış,
Kötü kaderim gardaşımla bir olmuş yollarıma pusu kurmuş,
Elleri tetikte canım dediklerim ecelim olmuş beni vuracaklar,

Vakit yok dostlarım vakit yok veda etmeye,
Kaçarım doğup büyüdüğüm köyümden üzerine ölüm sinmiş,

Yaradan kalemini itina ile cömert kullanmış,
Özenmiş bezenmiş say'ki şah eser bir kul yaratmış,
Olmadık anımda ferman saymış karşıma çıkarmış,

Mas mavi gözleri aldı beni sevda denizine saldı,
Şeker misali sözleri tatlı dili yaktı yandırdı beni,

Yine akşam olacak şehri karanlıklar saracak,
Her gece arkadaşım hüzünle baş başa kalacam,
Ser seri gönlümün acılarıyla hesaplaşacağım,

Neyleyeyim boş yere ziyan olmuş ömrüm,

Söyle be kitapsız söyle be vicdansız,
Senin yüreğin hiç kendini adı konmamış mevsim saydı'mı,
Ömrün isyankar bulut aklın yaşama ferman şimşek oldu'mu senin,
Sen hiç yağmurlu gözlerle tükenen umutlarını seyre daldın'mı,

Söyle be kitapsız söyle be vicdansız,

Bilmem hangi zamanda çeldi aklımı soysuz,
Şimdilerde duramıyorum onsuz eyvah onsuz,
Mevsimler sararıp solmuş zaman durmuş,
Ayrılığa yenilmiş saatler sevdaya çalmıyor,

BANA SOR
Güne merhaba demeye,
Utanan gecelerin ızdırabını,
Sende duran zamanın,
Sararıp solmasını hüznü bana sor,
Resminin üstüne dökülen,

Bu Gece,
Son kez izbelerle süslü bu şehirde,
Gönül sokağına viran meyhanesine gideceğim,
Sanma gülüp eğleneceğim yıkılanlar masasına oturacağım,

Baş ucuma göz yaşlarım ile bir yazı yazacağım,

BU SABAH,
Sana yenilmiş gönül kalemim ile yaziyorum bu satırları,
Duymanı bilmeni istiyorum be vefasız,
Yine gözlerimden söz yaşı olup,
Yanaklarımdan süzülüp satırlara dökülüyorsun,