Geçti gitti tütsüleriyle yaz akşamları.
Reyhan kokulu her kapının eşiğindeyim.
Şimdilerde ayaklarıma dolanmış çarşafım;
Yelkenli, tekneli bir limana pervaneyim
Nerede kaldın, beklediğim yer bir tepenin ardı
boylu boyunca uzanan sokaklara,
dikiş tutmaz hayali bu çocuğun;
duvarları eliyle boyayan,
ve altında kalmayan hiç bi küfrün.
Ne uzunmuş, kimsesiz bir yolmuş yürüdüğüm
Ayakları çıplakmış, çocukmuş yolcuları
Kalpleri yorulmuş ve ne fenaymış şu hüzün
Elleri siper, ışıldayan yıldızına göğün.
Ne rüyaymış, tek solukta da akmış ömür
Kulağımda eskilerden bir şarkı çalıyor
Boylu boyunca uzandım ranzama
Başımın üstünde tek tük martılar uçuyor
Hangi iskeleden kaç vapuruyla çıkılır yola
Hatıralar oynatıp göz kapaklarımda
Bir zamanlar gözlerimden yaşlar akardı
Kalbim bağırır ben sesini duyardım
Şimdi ne iki damla dökebiliyorum zehir geceme
Ne imdadıma yetişen var koca dünyada
Sen bilmezsin hastayım şimdilerde
Döşeklerden kalma bir ağrı var sırtımda
Yüzüme vuran ayazlar kuruttu hep dudaklarımı
Sabaha kalmadan, yağmur, süsler sokak lambalarını
Çatılardan sarkan ipekli suların seyrine dalarım
Bir takvim kadar hayalperest midir doğarken insan?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!