Şair. Aşık.
Her tarafımı tavaf etmiş varlığın, tek yöne çevirmişsin pusulamı.
Sensizliği mezarda bile bulamadım; adınla yaşıyor ölüler.
Yelkovanın akrebe fısıldadığı seste buldum seni; saatimmişsin.
Gökten ulaşan ışığın üstünde adın var; tüm renkleri ışığına almışsın.
Gülümsemenle dönmekte dünya; boşluklu uzayda ayakta tutuyorsun onu.
Gözlerini kapattığında, etrafı nur kaplı yeşil ormanlar; teninden çöllere dönüyor.
Kerahatine düşmüşken aşkın, saati suçlayacak kadar sevmektir benimkisi.
Kırbaçlıyorken ilham uğruna perilerimi, arzunun çeperine rastlıyorum.
Raylanıyor hayat, kavga ediyor yazgı ile.
İsmin olmayan bir yola girmemek için direniyor melekler.
Silkenen nur akıllarının tozlarını topluyor, dünyanın çölleri.
Yükseliyorken sevgim arşa, düşüyor üstüme zamanın külleri.
Kabullenilmiş acıdaki çaresizlikti; seni sevmek, yaşamımı varlığına saklamışlar ezeliyetten.
Sana yaklaştıkça uzaklaşıyordum hayattan, ismimden siliniyordum yavaşça.
Ölmemek gayesiyle başlamıştı; nefesi çektiğimde ciğerim haykırıyordu adını.
İlerledi hikâye, sonra dilimden südur ettin; gizleyememiştim seni.
Benimle konuşan herkes seni tanıyordu artık; ağzımdan çıkan cümlelerde silüetin varmış.
Sona doğru yaklaşırken gözlerimi de esir aldın; adım atmadığın araziye bakamaz oldum.
Tek anınla farklılaştım, aniden savaşlar başladı kalbimde ve aklımda.
Aklım harfleri eğip büküyordu, yeni bir dil yazmıştı.
Rengini almıştım kalemimin ucuna; sadece sen anlayabilirdin böylece.
Defterimi de gönlünden koparmıştın zaten, sonsuz bir hediye vermiştin.
İçinde barın diye, büyüyerek kendini parçaladı kalbim.
Senden bile büyüktü son hâli, hislerimin ordusunu almıştı arkasına.
Kelimesiz cümlelerle başlamıştı merhaban,
Gözümün alamadığı bir izdi ilk hediyen.
Hayalet bir bulutun yağmuru gibiydin,
Hissedip görememenin acısıyla yağıyordun içime.
Tarifin için sözlükleri tararken,
Bir afet çıkageldi içimden.
Parlamanı bilmeyenlerin serapıdır gündüz; ben senle olan geceye aşığım.
Gündüz, parlayan gölgendir; kim bilir, kim tartar benden başka?
Toplanır gece vakti tüm dost gölgelerim; o yüzden öylesine karanlık her yer.
Yakutlar içtiğim bir kadehtir sözlerin; kurban olsun sana satırlar, şiirler.
Örttüm üstünü sudurundan surlu sırları, bir bana kalsın diye.
Seyr ederim tüm feleği suretinde, öylesine pervanen mevcudat senin
Sunuyorsun kaderin defterine mürekkepi, ayrılmazısın yaşamın
Sayfaları yetiştirmekle sorumlu artık zaman , nefesinden yetişen ağaçlardan doğan
Devirirken hüznünden bir koku tüm alemi , söylesene ağlamamak elde mi ?
Aşık olmak yeter bir hal yeter değil, sırrın olayım sakla beni sende
Sensiz bir gül bahçesiyim ben , senli bir harabe yap beni




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!