Oruç ve Yoksulu Doyurma.

Fatih Lütfü Aydın
301

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Oruç ve Yoksulu Doyurma.

Allah yoksulu doyur der.
Ama olumsuzluk ehli,
Kafasının dikine gider.
Allah sabırla bekler.
Bu bekleyiş inatçının cezasına ceza ekler.

Yoksulun halini yaşayarak anlasın diye,
Oruç tut der çünkü açlık duygusunu yaşamayan bilemez.
Oruç tut der çünkü 5 duyuya oruç tutturana İblis bir şey edemez.

Gerçek din İslâm’ın yanında bir de uydurma din var.
O uydurma din sahipleri Mâun Suresi’ nde anlatılırlar.
O uydurma din sahiplerine bakıp ta,
Allah yoksulu düşünmez sanma.

Maun Suresi kişileri 1 iftarda 3 günde yediğini yer,
5 duyusuna oruç tutturamadığı için de haksızca mal yer.
Açlık bir duygudur, duygular yaşanmadan anlaşılmaz.
5 duyuya oruç tutturmadan, olumsuzluklar aşılmaz.

Gerçek din yoksulu doyurmayı özendirir.
Yoksulu doyurmayan, günü gelince hesap verir.

Saygılar ve Sevgiler.
21.07.2012

MÂÛN
1. Gördün mü o, dini yalan sayanı?
2. İşte odur yetimi itip kakan;
3. Yoksulu doyurmayı özendirmez o.
4. Vay haline o namaz kılanların ki,
5. Namazlarından gaflet içindedir onlar!
6.Riyaya sapandır onlar/gösteriş yaparlar.
7. Ve onlar, kamu hakkına/yardıma/ ze
kâta/iyiliğe engel olurlar.

Yusuf, 88,

Fe lemmâ dehalû aleyhi kâlû yâ eyyuhâl azîzu messenâ ve ehlenâd durru ve ci’nâ bi bidâatin muzcâtin fe evfi lenâl keyle ve tesaddak aleynâ, innallâhe yeczîl mutesaddikîn(mutesaddikîne) .
1. fe lemmâ : böylece, olduğu zaman, olunca
2. dehalû : girdiler
3. aleyhi : ona (onun yanına, huzuruna)
4. kâlû : dediler
5. yâ eyyuhâ el azîzu : ey vezir, ey azîz
6. messenâ : bize dokundu
7. ve ehlenâ : ve ailemize
8. ed durru : şiddetli darlık
9. ve ci'nâ : ve geldik
10. bi : ile
11. bidâatin : sermaye
12. muzcâtin : önemsiz, az
13. fe evfi : artık tam ver
14. lenâ : bize
15. el keyle : ölçek
16. ve tesaddak : sadaka ver, bağışta bulun
17. aleynâ : bize
18. innallâhe (inne allâhe) : muhakkak Allah
19. yeczî : karşılığını öder, mükâfatını verir
20. el mutesaddikîne : sadaka verenler, tasaddukta bulunanlar

Yaşar Nuri Öztürk
Tekrar Yûsuf´un yanına girdiklerinde şöyle dediler: "Ey Vezir! Bize de ailemize de zorluk dokundu. Önemsiz bir sermaye ile geldik. Sen bize tam ölçü zahire ver, bize sadaka vermiş ol. Allah, karşılıksız verenleri ödüllendirir."

TASADDUK
Sadaka vermek anlamına gelmektedir. Allah Teâlâ'nın rızasını kazanmak amacıyla ihtiyacı olana para, mal veya duruma göre herhangi bir şeyi vermek, yardımda bulunmak demektir. Tasadduk kavram olarak sadakanın her çeşidini kapsamakla birlikte, daha çok nafile sadakalar için kullanılmaktadır. (bk. Sadaka) (İ.P.)

http://www.diyanet.gov.tr/dinikavramlar/dinikavramlar-T/TASADDUK

Duha, 10,
Ve emmes sâile fe lâ tenher.
Yaşar Nuri Öztürk
Yoksulu/dilenciyi azarlama!

Duha, 10, Muhammet Esed Yorumu.
10. yardım isteyeni asla geri çevirme, (4)

4 - Sâil terimi, kelime anlamıyla "isteyen kimse"yi gösterir ki bu da yalnız "dilenci"yi değil, hem maddî hem de manevî açıdan zor durumda iken yardım ve hatta bir konuda aydınlanma (tavsiye) isteyen herkesi kapsar.
Not: Muhammet Esed’e göre Sâil terimi, dilenci anlamından başka yardım isteyen anlamına da sahip.
Hz.Allah’ın bize verdiği aklı çalıştırarak bu ayeti yaşama geçirmeliyiz.

1. Yardım isteyen gerçekten gereksinim sahibi mi yoksa bir dolandırıcı mı?
Çünkü Kur’an bilmediğin şeyin peşine gitme; sorumlu olursun diyor.

Yaşar Nuri Öztürk
Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.

2. Yardımı bütçemizi ve çoluk çocuğumuzun rıskını zora sokmayacak şekilde yapmalıyız.
Çünkü Kur’an saçıp savurma büsbütün horlanmış olarak kalırsın diyor.
İSRÂ-29 (Harcama Dengesi)

Elini bağlayıp boynuna asma. Ama onu büsbütün de salıverme. Sonra kınanır, hasret içinde bir köşede büzülür kalırsın.

Yaşar Nuri ÖZTÜRK (Genel olarak Denge)
İşte böyle! Biz sizi, insanlar üstüne tanık olasınız, resul de sizin üstünüze tanık olsun diye, orta yolu izleyen bir ümmet yaptık. Biz, eskiden üzerinde olduğunu kıble haline getirdik ki resule uyanı, ökçesi üstüne gerisin geri dönenden ayıralım. Bu, Allah'ın kılavuzluk ettikleri dışındakilere gerçekten zor gelecektir. Ama Allah imanınızı işe yaramaz hale getirmeyecektir. Şu da bir gerçek ki, Allah öncelikle insanlara karşı çok acıyıcı, çok merhametlidir.


YOKSULU DOYURMAYLA ilgili KUR’AN AYETLERİ
HACC-28
Kendilerine ait bir takım yararlara tanık olsunlar. Kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerinde belirli günlerde Allah'ın adını ansınlar. İşte bunlardan yiyin, sıkıntı içindeki fakiri de doyurun.

ÂLİ İMRÂN-92
Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe hayırda erginliğe/dürüstlüğe asla ulaşamazsınız. İnfak etmekte olduğunuz her şeyi, Allah çok iyi bilmektedir.

BAKARA-184
Sayılı günlerdir. Sizden kim hasta olur veya yolculuk halinde bulunursa tutamadığı gün sayısınca başka günlerde tutar. Oruca zorlukla dayananlar üzerine düşen, fidye olarak bir yoksulu doyurmaktır. Kim bir mecburiyeti olmaksızın içinden gelerek iyilik yaparsa bu onun için daha hayırlı olur. Ve oruç tutmanız, eğer bilirseniz, sizin için daha hayırlıdır.

ENFÂL-41
Doğru ile yanlışın ayrılış günü, iki topluluğun karşılaştığı gün, kulumuza indirmiş olduğumuza inanıyorsanız şunu bilin: Ganimet/kazanç olarak elde ettiğiniz şeylerin beşte biri Allah'a, resule, yakınlara, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışa aittir. Allah herşeye kadirdir.

RÛM-38
O halde, akrabaya hakkını ver. Yoksula, yolda kalmışa da. Allah'ın yüzünü isteyenler için bu daha hayırlıdır. İşte böyleleridir, kurtuluşa erenler.

ZÂRİYÂT-19
İhtiyaç sahibi için, yoksul için bir hak vardı mallarında onların.

HAŞR-7

Allah'ın, kentler halkından resulüne zahmetsizce aktardığı mal ve nimetler şunlar içindir: Allah, Peygamber, yakınlar, yetimler, yoksullar, yolda kalmışlar. Bu böyle düzenlenmiştir ki, o mal ve nimetler sizden yalnız zengin olanlar arasında dönüp duran bir kudret aracı olmasın. Resul size ne verdiyse onu alın; sizi neden yasakladıysa ona son verin ve Allah'tan korkun. Hiç kuşkusuz, Allah'ın azabı çok şiddetlidir.
NAHL-71
Allah, rızıkta kiminizi kiminize üstün kılmıştır. Fazla verilenler, rızıklarını ellerinin altındakilere aktarıp da hepsi onda eşit hale gelmiyor. Allah'ın nimetini mi inkâr ediyor bunlar?

KALEM-24.
"Hey! Bugün oraya bir yoksul girip yanınıza gelmesin! "

HÂKKA-34
"Yoksulu doyurmaya özendirmiyordu."

MEÂRİC
24. Bunların mallarında belirli bir hak vardır:
25. Yoksul ve yoksun için.

MUDDESSİR-44
"Yoksulu yedirip doyurmuyorduk."

İNSÂN (DEHR) -8
Yoksula, yetime ve esire, yemeği severek yedirirler.

FECR-18
Yoksulun doyurulmasını teşvik etmiyorsunuz.

BELED
12. Sarp yokuşun ne olduğunu sana bildiren nedir?
13. Özgürlüğü zincirlenenin bağını çözmektir o.
14. Yahut da açlık ve perişanlık gününde doyurmaktır o,
15. Yakındaki bir yetimi,
16. Yahut ezilmiş, boynu bükük bir yoksulu.

Not: Bu dosyada yeralan tüm Türkçe Kur’an anlamları (mealleri) Prof.Dr. Yaşar Nuri ÖZTÜRK’e aittir.

Konuyla lakası yok ama ek bilgi olarak,
Şeytanın yoksullukla korkutması.

Kur’an kendi kendini yorumlar, yani, bir ayetin yorumu bir başka ayette bulunur, sözünü doğrulayan bir örnek. F.L.A.

Bakara, 268,
Yaşar Nuri Öztürk
Şeytan sizi fakirlikle korkutur, sizi görünür görünmez çirkinliklere sürükler. Allah ise size kendisinden bir bağışlanma ve lütuf vaat eder. Allah, Vâsi´dir, Alîm´dir.

Tevbe, 51
Yaşar Nuri Öztürk
De ki onlara: "Hakkımızda Allah´ın yazdığından başkası bize asla ulaşmaz. O´dur bizim Mevlâ´mız. Yalnız Allah´a güvenip dayansın inananlar."

Demek ki Tevbe, 51’e göre Hz.Allah bize fakirlik yazmadıkça, biz fakir olmayız. Yalnız ne var ki, Hz.Allah’ın yazmasını, bizim davranışlarımız da etkileyebilir.
Aşağıda yer alan bir yazımda bulunan,
Not: İyilikler Allah'tan kötülükler kuldan.

Nisa, 79,
Yaşar Nuri Öztürk: İyilik ve güzellikten sana her ne ererse Allah'tandır. Kötülük ve çirkinlikten sana ulaşan şeyse kendi nefsindendir. Biz seni insanlara bir resul olarak gönderdik. Tanık olarak Allah yeter.
Ayetine göre biz hak ederiz Hz.Allah’da belamızı yazar. Örneğin kul hakkı yeriz, bu da haramın binası olmaz ayeti gereği malımızı götürebilir. F.L.A. 18.03.2017

KULA BELA GELMEZ HAK YAZMAYINCA
HAK BELA YAZMAZ KUL AZMAYINCA

Not: İyilikler Allah'tan kötülükler kuldan.

Nisa, 79,
Yaşar Nuri Öztürk: İyilik ve güzellikten sana her ne ererse Allah'tandır. Kötülük ve çirkinlikten sana ulaşan şeyse kendi nefsindendir. Biz seni insanlara bir resul olarak gönderdik. Tanık olarak Allah yeter.

Not: Yani kul patronunun kasasını soymayı arzu ederse, Hz.Allah' da o kuluna açık kasa sebebini yaratır. Burada kötülük kula aittir.
O zaman Allah da böyle bir sebep yaratmasın diyemeyiz çünkü bu dünya imtihan dünyasıdır.

F.L.A

HAK KULDAN İNTİKAM KUL İLE ALIR
DİN İRFAN BİLMEYEN BUNU KUL ETTİ SANIR

Not: Zalime zalimi saldırtma.
F.L.A.

ZALİM

http://www.ihya.org/kavram/kavramlar-ansiklopedisi/dt-7876.html

ZALİMİN ZALİMLE İMTİHANI

Hz.Allah kötülük ettiğimizde, kötülük görerek, kötülüğün iyi birşey olmadığını yaşayarak öğrenmemizi ve iyiye, güzele yönelmemizi, arzu ettiği için diyalektikli bir yaşam var etmiş olabilir. Zalimlere başka zalimleri musallat ederiz (saldırtırız) ayeti bu düşünceyi kuvvetlendirmektedir; işte o ayet;

EN'ÂM-129

Yaşar Nuri Öztürk: İşte biz, zalimlerin bir kısmını bir kısmına, kazanır oldukları şeyler yüzünden bu şekilde dost/yardımcı/yönetici/önder yaparız.

Tabiiki önderi, dostu zalim olan kişi de o zalim tarafından zulüm görüp, zulmün iyi birşey olmadığını yaşayarak öğrenecektir.

http://fatihltfaydin.tr.gg/-KUR-h-AN-FiHRiSTi-Z.htm

Mevlana bu sözleriyle 2 Kur'an ayetini yorumlamış.

Fatih Lütfü Aydın
Kayıt Tarihi : 30.3.2017 08:35:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Fatih Lütfü Aydın