Sen gerçeği anımsamıyorsun Julia
Aslında büyüyü bir güzel karalamaya gelmiştin
I Want to Hold Your Hand’u
Birlikte dinlemiştik The Beatles’tan
Öldürmek yok bazı şeyleri
Kuşlar bu ayraçlardan kurtulmalıdır
Bir fincan kahveyi yapıştırabiliriz büyüklenmelere
Karşıki yakada sahipsiz pınarlar acı zeytin pıtrak pıtrak yeşil
Günün çıldırma vakti yaklaşıyor
Çeker ip atlamaya gidereriz
Bu öykü kitabı burada akşamlayacak
İşin garibi odada biz yokuz
Vahşileşmekte olan iyilik dakikaları yorgun
Göçük içinden maskesi çıkabilir aşkın
Neden sonra geç kaldığını anlarız mümkünsüzlüklerin
Ne olabilir giderken ikimizi de huzursuz kılan?
Aslında bir ipucu bulmak gerek
Belki de böyle bir şiir
Ki tekrar tekrar döndürür ilk sözcüğüne
Ne güçtür kaybolan aşkların
Adlarını ezberlerimizden düşmek
Sen güneşi utandırmak istiyorsun anlaşılan
Ah ölsek mi şu klavyenin ayak ucunda
Ya çizemezsek düş kaçıran saatleri
Bazı yazılmayan şeylerden biz kesinlikle
Arınmış olmalıyız değil mi
Sahi biz nereden düştük bu balonun içine
Tozun sesi neden açık değil
Ya bu sırtlanlara ne demeli
Söyler misin alçıdan yapılmış heykellerimizi
Kim kırdı Doktor bey
Sen gerçeği gördüğünü sanıyorsun
Kara kedi her zaman kara kedi değildir
bırakmak gerek bu körü körüne ayak diremeleri
Biz ikimiz çoktan sönmüştük Julia
onsekizhazirianikibinonbeş
Necdet ArslanKayıt Tarihi : 18.6.2015 12:06:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Eskiyi silip atmak mümkün olsaydı, 'bit pazarı' başka bir alemde kuruluyor olurdu. Bu nedenle 'ortak' dediğimiz o paydanın dünü de vardır, yarına da 'kalansız götürecek' olandır...
Aslında zaman hep aynıdır... Haftanın yedi gününün adı değişiyor mu durduk yere? Asıl biz bileceğiz 'hangi yerdeyiz?'
Derinliğine şiiri ve değerli dostumu kutlarım..
Hep doğrulardan ve en güzel duygulardan yana çağlayan dost-şair yüreğinizi kutluyorum, sevgili Necdet öğretmenim..
Kaleminiz, yaşama sevinciniz hiç eksilmesin dileklerimle..
Saygı ve Selamlarımla..
TÜM YORUMLAR (4)