Ortak Kavgamız Şiiri - Salim Erben

Atmaca düşleri kuruyorum yeniden
Bütün dereler buz suları suskun
Yürüyorum yol boyu çakallar uykuda
Tarihi bir köprüden geçiyorum
Belli ki altında çok sular akmış
Yorgun düşmüş korkuluk taşları
Farz etki çocuk olmuşuz yeniden
Çam sakızı bir salkım gökçe çiçeği
Başında türküler söylediğimiz
Dikenler batıran alıç ahlat ağacı
Bir düşle düştük biz buralara
Yıldızlar kaydı şafaklarımız dan
Şimdi
Ne anlamı var anlatmanın deme
O zamanlar
Varmıydı bir açıklaması bunların
Iradıkça ıradık acıyı kuşanıp
Yoksa unuttun mu hasan gardaş
Mayıs haziran mantar kuzukulak
Kuşkuşu yemlik madımak zamanı
Aşkla sevdayla bekleyen baharı
Unuttun mu yoksa sen arkadaş
Ağaç kütüğüne koyunca başını
Alnında gökyüzü bakışların ay olurdu
Gülüşlerin sağanak yıldız toplardı
Her şafak gözler evrende gök mavi
Yeryüzü yemyeşil olurdu
Unuttun mu
Aslanlar gibi ormanlarını dolanan
Yada bir allı turna kanat açan
Sana aşklar adayan ağıtlar yakan
Türküler söyleyen şiirler yazan
Mısra mısra yazmakla tükenmeyen
Sen ortak kavgamız ey akçakışla
Hırçın dağlarda kanar yüreğimiz
Küllerimizden tutuşur ay ışığı
Şafaklara taşır güneşi
Uğruna ölüp dirildiğimiz
İki kaş arası bir vurgun
Başımızda bin bir kara sevda
Nakış nakış işleyerek
Tel tel iğneleyerek
Ekmeğimiz aşımız
Anasız babasız yurtsuz başımız
Ak güvercin zeytin dalımız
Sabah olur birazdan
Söylenir türküsü alın terinin
Soframızda bir kaç zeytin
Bir demlik sıcak çay
Taze somun bir az peynir
Kokusu buram buram sarıp saplanır
Bu ne laf anlamaz ki
Sıla sızısı sol yanımızda
Günaydın turan bakışlım günaydın
Yeni güne yeniden merhaba