Üzerinde yaşadığımız coğrafya, insan kimliğine kendi niteliklerini özene, bezene işlemiş ve zengin bir ürün olan ORTADOĞULU kimlik kazandırmış.
Bu kimliğin çözümlemesini yaptığımızda BİRİBİRİNDEN farkı olmayan tek bir kimlik görebiliriz ve bu kimliği sorguladığımız da aslında EVRENSEL düşüncelere İNSANCA bağlı kalan ve bu nedenle EĞEMENLİK kurmayan ve sürekli SÖMÜRÜLEN, bir toprak gibi işlenen, yabancılaştırılan, bir süreliğine bağımlılaştırılan, aslında bağımsız, bağlantısız ama BÜTÜNLEŞEMEMİŞ bir insan tipini görmüş oluruz.
Bu insan tipi SOSYOLOJİK olarak kişilik sahibidir. Çünkü; paylaşımcı karakteri, birlikte yaşadığı toplumları kardeş görür, komşu görür, misafirperverdir. Bir çok bölgede İMECE’NİN varlığını sürdürmesi. En basit bir YALANA inanıp yardım elini uzatması, DUYGU SÖMÜRÜSÜNE açık ve bir o kadar İNANANDIR.
ORTADOĞU kişiliğindeki insana TEK BİR DOĞRU SÖYLEYİP ardından milyon YALANLARI inandırabilirsin.
Söylediğiniz TEK DOĞRU onun için önemlidir ve o doğruya bağlı kalır. Senet-sepetsiz verdiği sözün ardınadır.
Kendi dışında her dertli ağıta, maniye, destana yürekten ağlar
Kendi düşüncesinden çok RİVAYETLERE inanır.Atalar, dedeler ve hatta YEDİ SÜLALE geriye doğru SOYAGACIYLA övünür ve ATASÖZLERİ ile yaşamını sorgular.
Adettendir,seven vurulur
Sevilenindir gurur
Sevgi dolu dizgin
Sevgi içten
Sevgi savunmasız