Hüzün akranım benim
Bilmem, kaç kahır yaşındayım
Kah bir çöl yokluğunda
Kah dağ başındayım
Yetim yüreklerin sürgünüyüm ben
Nehirler asi akar göğsümde
Nefesim duman duman
Ben, Âdem’in düştüğü yerdeyim
Yaralarla yaşamayı öğrendim ben,
Renkleri düşünde saklıyım
Gridir hayallerim, kuşlar uçmaz
Harmanda küller elenir bağrımda
Ateşler dalgalanır yakamozlarımda
Denizim kızıl,
İsyan tüter çiçeklerim
Tohum tohum mermiler ekilir toprağıma
Kan damlar zeytin renkli yaprağıma
En çok acıları ezbere bilirim
Ben, Musa’nın terkettiği yerdeyim
Hükümsüz bir zaman içindeyim
Bana baharlar uğramaz
Şafaklar açmaz
Nasır tutmuş bir yarayım ben
Acılarla dolu heybem
Çığlığın, susturulmuş sesiyim
Mültecidir sınırlarım
Ben, İsa’nın göğe baktığı yerdeyim
Ben, Mekke’yim, Taifim, Medine’yim
Ben, Kudüsüm, Kerbelayım, Yemenim
Zebur’un, Tevrat’ın, İncil’in umuduyum
Kuran’ın garip, yetim yurduyum
Davud’un cengi, Süleyman’ın tahtıyım
Ben, Muhammed’in mahzun bahtıyım
İbrahimin ateşi, Yusuf’un kuyusuyum
Ben; mazlum Ortadoğuyum
Abdurrahman Kırıkçı
Şubat / 2019
Kayıt Tarihi : 4.5.2019 16:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!