(Ağabeyimden, sevdiği yarine ithafen -4-)
Ben her şeyi orta şekerli severim.
Çayı da,
Kahveyi de,
Hayatı da...
Bir seni her şeyinle fazla fazla sevdim.
Sen ise;
Ayrılığın soğuk zehrini,
Yüreğimin aşk şerbetine kattın.
Ömrümün en güzel çağlarını
Hastane köşelerine mahkum kıldın.
Artık daha demli içiyorum çayımı.
Kahvemin yoğunluğu,
Hayatımın meşguliyeti
Daha bir fazla...
Çünkü;
Yüreğimin damak tadı,
Alışık değil sevdadan yana tatsızlığa..
Seni bana unutturacak hangi yol varsa denedim.
Ama çıkmazlarım bile sana çıktı neyleyim...
Şimdi;
Sağım sen,
Solum sen,
Soluğum sen...
Ahh
Ne çok sevdim seni bir bilsen...
Sen uzakken daha yakındım sana.
Yaklaştıkça uzaklaştın,
Sevdikçe vefasızlaştın,
Sanki bana değil, başkasına yârdın...
Benim gönlüme gelirken
Hiçbir şeyin yoktu halbuki.
Şimdi;
Yüreğimi, ruhumu, aklımı bavuluna koyup,
Bilmem hangi şehrin,
Hangi sevimsiz semtine gidiyorsun.
Gitme! Desem duymazsın biliyorum.
Giderken,
O son haykırışın kulaklarını sağır etmişti çünkü.
Çığlık çığlığa susmuştum sensizliğe..
Bu sen değildin.
Olamazdında zaten.
Seni kim bu kadar zalimleştirdi?
Bu bağıran kişi, tanıdığım sen olamazdı...
Bildiğim, sevdiğim sen
Bu değildi...
Canın sağ olsun can.
Eğer bir gün,
Hatanı anlayıp da dönmek istersen,
Ben hep burada, seni bekliyor olacağım.
Yalnız bir farkla!
Artık demlendim.
Ne kadar şekerli olsada sevdan,
Demin tadı daha ağır gönlümde...
Kayıt Tarihi : 31.10.2015 17:50:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!