I
Ah gün ağarsa
Kucağımda bir bebek ağlaması
Ses olur, çığlık olur, ateş yagar
Masum bebek yaralanmasın
Eyy kılıcı keskin zülüm
Kurşunsuz bir ölüm
Kokuşmuş ağızlarıyla beyler
Hayal kuruyorlar benim sırtımdan
Hayallerimi bir bir masada paylaşıyorlar
On üç ülkenin çirkin insanları
Ah gün ağarsa
Büyük bir salonda“demokrasi” konuşuyorlar
Kimisi sırtını dönmüş,kimisi silahlar çekmiş
Denizler dalgası bile fırtınalı değil rüzgâra
Küçük kayıklar sürükleniyor peşinden
Gökteki bulutların ağladığını gördük
Tepemizdeki güneşin bizi aydınlatmadığı
Güneşe bile sitem ettik bulutlar ağlarken
Temizlik yapılıyor meydanlarda
Cesetler toplanıyor ara sokaklarda
Ölü kuşları kediler topluyor
Ah gün ağarsa
Şölenler içinde koşanlar,el çırpıp alkışlayanlar
Zafer işareti veriyor çirkin adamlar
Kalabalık bakıyorum da meydanlar
Denizlere,ırmaklara, göllere,dökün düşmanı
Ne işleri var yurdumda, akbabaların
Leş kargaların, seyirci olmayınız bunlara
Eyy yolcu başını kaldır bak,gör;
Kanlar içinde yerde yatıyor canlar
Kan olmuş çukurlar, cesetler kokuyor
Göbekli mantar kafalı, adamların
Başına takacağımız bir çelenk olmalı
II
Ah gün ağarsa
Dokunmayın bebeğime, daha körpecik
Bir gül,bir umut, bir özlem, bir hayat verin
Mayın tarlası sandığı ayaklarının altındaki
Yığın yığın topraklar uçsuz bucaksız mezarlar
Harabeye dönmüş, sığınaklar, evler, mağralar,
Çirkin suratsız adamlar burda ne arıyorlar baba
Yolumuz uzun mu, sesimiz duyuldu mu
Ah gün ağarsa
Beyaz karlar üzerinde gelin yatıyor
Taş yığınına oturalım, kokular geliyor
Kırmızı halılar serilmiş şehir yollarına
Halı değil kan serili uçtan bucağa
Kan damlıyor üstlerinden başlarından
Avuçları kollarına kadar kan içinde
Arkalarında bıraktıkları varillerde
Şöyle yazıyor “demokrasi”
Ah gün ağarsa
Kendimi kurşuna siper etsem
Bu savaş ne ilk ne de son olacak
Savaşı başlatan alçaklar hep kacacak
Baba sen korkma ben
Çocuk canımla bile püskürtürüm
Atlas halı ile dokulu toprağım
Haritadan silinmez benim ülkem
Ah gün ağarsa
Ölüm emrini veriyor
Çukurun kenarında delikanlı duruyor
Yarısını kolunun uzatmış bataklığa
Bir ağacın gölgesinde
Kuşun konacağı dal değil
Şapkadan tavşan çıktı
Beyler gülerken çocuklar öldü
Bir ulus kan gölüne döndü
Güçüm olsa da kaldırsam
Yurdumu, toprağımı
Kopup gelmiyor kökte kalıyor
III
Ah gün ağarsa
Bu savaşı kim kazandı
Zafer şölenleri yapıyorlar
Topraklarımın üzerinde
Kim bunlar kimler getirdi buraya
Geçmiş ayna karşısına sırıtıyor
Kurulmuş koltuğuna takım elbisesiyle
Dünyadan sökün yurdumu gelmesinler toprağıma
Kapatın kapıları içerisi üşür
Ah gün ağarsa
Ayak izleri görünür şimdi
Yağsın yağmur silinsin izler
Yeter ki işgaller olmasın yurdumda
Kapalı kapılar ardında izleri kaldı
Babamın genç yaşında ağardı saçları
Su ile ağaç mayalaştı param yandı
Göklere sancak çekildi
Ah gün ağarsa
Bu kalabalık nerden geldi baba
Masanın etrafında adamlar
Dışarda kalabalık çığlık atar mı
Bir odanın içinde bir bayrak
Duvarda film seyrediliyor
Yanı başında çıplak kadın yatıyor
Uzaklaşsam bu diyarlardan uçsam
Bir film şeridinin içinde kuş olsam
Burası Orta Dogu anam ölüm bulunmaz...
Yusuf Ter 21/ 10 / 03 İsviçre
Yusuf TerKayıt Tarihi : 20.3.2004 17:21:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

( ama su egemen amcalarin simdilerde moda olan kokteyl gerekceleri ve ellerindeki kani saklamak adina tarihi katliamlari guncellestirme gerekceleri ........... ile denk duseninden degil ! )
Iste hevalim , AND olsun ki o muzenin girisine asacagim bu siiri ... !
Yureginden baris umutlari hic eksilmesin hevalim ... ben inaniyorum ki 'kokteylsiz' acacagiz o muzeyi .. insan olmanin onuru ve utanci ile ...
Ve ben ellerimle asacagim bu dizeleri girisine , ibret olsun BARIS'I sunacagimiz gul yuzlu bebelerimize ...
Sevgilerimle ... Evina
kanımızı içen asalaklar elbet defedilecek
candan tebrikler sevgiler can kardeşime
Cok hos
kalbine , kalemine saglik dost
Sevgilerimle
Harun Yigit
TÜM YORUMLAR (5)