Gün ışığında yıkanırken beyaz bulutlar,
Gece yarısı karanlığında ıslandım.
Ayak izlerimizi kazımayın sokaklardan,
Kar yanığı yüreklere yaslandım.
Dağın eteğinden inerken ırmaklar,
Ufkun dönemecinde bırakıyorum yalnızlığı,
Kaldırın yoksulluğun yükünü sırtımızdan,
Fırtınaya dönüşmeden uçurumun sessizliği.
Asit yağmurlarında kavrulurken ikindiler,
Bana hüzünlerden söz etmeyin sakın.
Bozkır rüzgarlarının uyardığı sabahlarda,
Yaban güllerinin kaybolan renklerine bakın.
Titreyen sahillerde göğüs geçirirken sular,
Sofralarda küflenmiş ekmek kırıntıları.
Kararsızlığı paylaşırken körpe bedenler,
Zamanı dizginler utancın kalıntıları.
Ay ışığında tökezlerken ürkek gölgeler,
Rayları burkulan trenlerde ölüm orucu.
Tükenmeyen ayrıntılar ortasında,
Defne yaprağında yalnız kalmak yorucu.
Uçmaya yeltenirken kanatsız kuşlar,
Rüzgarların uğultusundan habersiz.
Yalancı sabahları kırağı vurmuş,
Örselenmiş ilkbaharlar kimsesiz.
Kayıt Tarihi : 24.2.2010 22:41:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

ve Facebook.
Paylaşım için teşekkürler. Sizi burada görmek çok güzel.
TÜM YORUMLAR (1)