Ormanlardan aşağı aşar gezerim

yiyecek azığım kalmazsa yarın
taze bir hıyarı soyar gezerim
hınca hınç lebalep doymazsa karın
tam olmasın yarı doyar gezerim
yorgun düşsem arar iken izini
koşun şu aşığın verin sazını
yatışım andırır yaban kazını
karnıma dizleri dayar gezerim
bulunmaz aslında pek fazla farkım
felek sillesiyle kırıldı çarkım
barınmaya yoktur bir evim barkım
kendimi serseri sayar gezerim
helali hoş olsun benden hediye
yer besin kaynağı olur kediye
geçtiğim yerleri görsünler diye
ekmek ufağımı yayar gezerim
kar topu yap elde sıkıca çevir
yarın belli olmaz bakarsın erir
gücü kuvvetimi topuğa verir
buzların üzeri kayar gezerim
anmasalar bile ismim adımı
sormasınlar yeter nüfus kağdımı
uygun ara ile ayak adımı
aynı an atar bir ayar gezerim
polis ikaz edip versede ihtar
eşinden ayrılan durmadan ah der
kabanım yok babam değildir muhtar
üşürüm soğukta buyar gezerim
aynanın karşısı çiğner bendimi
ilk akla gelirim çirkin dendimi
asla hint kumaşı saymaz kendimi
bazen onun yere koyar gezerim
odunlar yanınca tüter bacalar
okuma bilmeyen anca heceler
kulağım uğuldar bazı geceler
gaipten sesleri duyar gezerim
üst kirlenmesin tek gaste ser yere
girerim hacimce ufak dar yere
yitirdim yar arar bakar her yere
ardı sıra diyaaar.. diyar gezerim..
maddi yön etsemde bir hayli zarar
izini sürmeye vermişim karar
yoktur hayırsever yaramı sarar
ne sozden döner ne cayar gezerim
düz geçmem çalıyı dolanmak varken
deyneksiz olurmu köpekten korkan
astarı bulunmaz düğmesi sarkan
bir yamali hırka giyer gezerim
dolmuşa binmem ki yatıp temkine
saat kaç olmuştur hiç bilmemkine
körkütük sarhoşum uçmuşum yine
belki ayak yere deyer gezerim
dilerim vardığın tez zaman boşar
ondalık sayılar say beşer beşer
günü birlik halde şimdilik yaşar
yıkar başım öne eyer gezerim
polen kor kovanda arı ballara
erkenden çıkarım bende yollara
ormanlar içinde çarpar dallara
alnımı allara boyar gezerim
sevdiğim gün olur yola gelirsen
cepten ara beni pişman olursan
gezerken sokakta urgan bulursam
kimbilir canıma kıyar gezerim..