Birbirinin aynısı olan,ışık diplerine ulaşmayan devasa nebatlar arasındaydım.
Hışırtısı huzur verse dahi,başımı kaldırıp semaya bakmak istediğimde heybeti korku salıyordu.
Bazılarını dolanıp durmuştu sarmaşıklar,kimi dalları kurumuş kimi dalları son demini yaşıyordu.
Genelinde kuşlar yuvalanmış cıvıl cıvıl ötüşüyorlardı.
Sincaplar kovuklardan kavuklara durmadan koşuşturuyordu.
Yerdeyse arada karartılar geçmekte tüylerim ürperiyordu .
Açık alandaydım sırtımı verecek yer aramalıydım heran karşıma acı sürprizler çıkabilirdi.
Az dolandım nedense her şeyler aynıydı sanki yerinde sayıp duruyordum.
Tıpkı sahralardaki atılan her adım gibi ilerlediğini bilip kayıp aynı noktaya ulaşmaktı.
Öncelikle yakına bakinmaliydim çalılık arıyordu gözlerim,destekçisi ayaklar zihinse yol gösteriyordu.
Zamanı bilmeyen ben,ne kadar sürdü bilmem çalılık gözüme ilişti.
Çok keskin dikenli ve sığdı ,ellerime baktım sonuç ne olursa olsun var gücünle yol açmalısın.
Battıkça batıyor ellerim değil,ciğerlerim hissediyor aciyi ve görüyordu kanları.
Bedenime batanlar sıyrık acıyordu ruhumda.
Zemin nemli oturdum,sırtımı versem batacak iğneler, uzattım yaralı bedeni ıslak zemine.
Sığınacak baraka buldum ama sırtımı dayayacak duvar bulamadım.
Kısa sürmeden sesler duyuldu sararıp solmuş yapraklar çıt çıt kırılıyordu.
Vahşi hayvanlar rızık arıyordu ,kokumu alsalar bulurlar beni ,parçalarlar bedenimi.
Yanımdan geçiyorlar fakat kokumu almiyorlardi.
Üstümü kokladım ben de rutubet korkuyordum.
Göremiyorlardı beni çünkü sığ çalılar zifiri karanlıktı.
Bir yolunu bulup cikmaliydim kaybolduğum karabasan ormandan.
Birden ışık yandı zihnimde;karınca yuvası, kutup yıldızı,yosunlu kökler kurtuluşu gösterecekti bana.
Hangi vakitte çıkmalıydım çaliliklar arasından
yem olabilirdim yırtıcı hayvanata.
Her geçen saat takatten düşüyor direncimi kaybediyordum.
Sık sık uykuya dalıyor,halüsülasyonlar görüyordum.
Bir ses daha duydum bu bir insan nefesiydi.
Gücümü topladım son şans deyip yardım iğneli barakayı.
Bir el uzandı bana,yine halüsülasyondur düşüncesi, beden kendini bıraktı kollarına...
Zemine çarpmaliydim,kırılmalıydı belim.
Yıldızlar uçuşmaliydi tepemde.
Başım değirmen taşı, midem dışıma çıkmalıyım.
İnlemeliydim yer gök kulak tıkamalıydı...
Ama;hayır.
Sıcacık kollar ,
Samimi gözler,
Güven veren sima,
Değerli sözleri,
Tanımlamakta yetersiz kaldığım yüreği...
Sarıp sarmaladı yaralı bedenimi.
29.01.2025 Van/Edremit.
Kayıt Tarihi : 29.1.2025 14:46:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!