Duygularımı anlatmak istiyorum sana
Gururum engel oluyor bana
Ellerini sıkı sıkı tutmak
Saçlarını tel tel okşamak
Kayıp olmak istiyorum gözlerinin karasında
Yayından çıkmış bir ok gibi
Ne fırtınalar koptu bu yürekte
Kaç dal kırıldı
Kaç yaprak döküldü
Gönül bahçemde
Şimdi sessizlik haykırır her köşesinde
Mutluluktan eser yok
Dışarda yağmurun sesi
İçimde hüzün var
Cama vuran her yağmur tanesinde
Sana hasret sana özlem var
Şimdi yanlızlığın zindanında
Alev alev yanar
Sensizlik içimi bir kor gibi yakar
Gözlerim heran heryerde seni arar
Sesin kulaklarımda durmadan çınlar
Bırakıp gittiğin o günden beri
Başımı yastığıma koyduğum anda
Tomurcuk bir güldüm
Avuçlarının içinde
Sarardım soldum
Beni terkedişinle
Neden girdin ama neden
Şu zavallı gönlüme
Soğuk bir sonbahar akşamı
Sokaklar bomboş ve ıslak
Camlar buğlanıyor
Her nefes alış verişimde
Geçmek bilmiyor zaman
Fırtınalar kopuyor yüreğimde
Toz pembe bir ses
Seni seviyorum diyen bir nefes
Neşeli bir kaç günden sonra
Geçen bir heves
Hatıralar bana yabancı artık
İstemem anmayı al senin olsun
Kalbimde çürüyen aşk çiçeğinin
Solan yaprakları al senin olsun
Alışır gibiyim sanki dertlere
Yanlızlar rıhtımı artık boş deyil
Biri var hergün hasretle yol bekleyen
Sabah akşam kızıl ufka bakıp
Yanlızlık şarkıları söyleyen
Yanlızlar rıhtımı artık boş deyil
Ayrılık mevsimi sonbahar.....
Ben bir sonbahar yaprağı
Ordan oraya sürüklenen
Sağnak yağmurların ıslattığı
Acıların sararttığı
Taşların ezdiği
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!