Dumanı alır başına dost eder,
Senden sılaya geçilmez dağlar.
Kıvrım kıvrım yollara gerilmiş,
Dereler eteğini çizmez dağlar.
Sümbülleri buram buram.
Rüzgar nağmede,ıslık çalar.
İki kara zeytin kaşlar altında,
Sevgiler saçar.
Saçlar ipek gibi yumuşak.
Şekerden yapılmiş sanki,
Yumurcak.
Burun bir lokma kehribar.
Kızıp,
Zıplama zıp zıp.
Derleyip toplayıp
Çalmak ayıp
Gözümüze bakıp,
Yumulacak gibi göz,aralık.
Topuktan gırtlağa tıkanır son nefeste çırpınır can.
Günahla dansa başlar şimdi şeytan.
Seksen bahardan bir çiçek kalmadı.
Toprak öğünür taştan.
Diken iğnenin ucu
Doğrayana soğan acı.
Güzellik başın tacı.
Çirkini de sev,fakiride gönül.
Duman çöker dağların tepesinde.
Ağzım var,dilim yok.
Seni dürten elim yok.
Ötegit deme bana.
Kış geldi yorgan ince,
Üçbeş dakika sevince,
Eğilmesin öne başın,
Bak ecdadına,düşün,
Kulağı ol toprağın taşın,
Ülküden gayri yol yok.
Tutulsun yalana dilim,
Kul.
Seni yaratan Hak.
Bilsende bilmesende,
Hak'a varacaksın muhakkak.
Gel.
Birde güzel düşün.
Zamanıdır şimdi soyun para,
Evleneceksen düğün para,
Çamura atarsan para tura,
Dik geldi yere...
İğne para,deve para,
Parasız gidilmez pazara,
Yutağa bağlı dibinden,
Yüreğe inilir ipinden,
Başlara çorap ören,
kemiksizim benim.
Dönersin kirman gibi,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!