Bir gülücük pırıldadı
yüreğinde
İnadına çoşkun yaşamlar
İnadına,asi ve baharlar,
kadar taze
Gündüzlerin güneşinde kaybettim seni
Gecelerin mehtabında buldum seni beni
Aşkın ölümsüzlüğünde kaybettim seni
varoluşumuzun nedeninde buldum seni beni
Gözlerimde akan yaşlarda kaybettim seni
Damarlarımda akan kanda buldum seni beni
Geriplerin yeri ayrı
Zenginlerinki hepten farklı
Ortak yan ne?
İkiside ölümlü
Hemde iki metrelik kefenle
İkiside mezarlıkta
Denizler kadar mavi
Okyanusları kadar derin
Mavilerin en şahanesi
Derinlerin en derini
Enginlerinde kaybolduğum,
Derinliklerinde yok olduğum
Ölüyorum
Seni sevdiğimi söylemeden
Ölüyorum
Ellerini tutamadan,Saçlarını okşayamadan
Son dakikalarım,Ölüm bana çok yakın
Son anlarım bile seninle geçiyor
Dünyaya öyle bir yıldız düşmüş ki
Sormayın
Yıldızların en parlağı en çok ışık saçanı
Dağlarda kimselerin bilmediği bir çiçek açmış
Sormayın
Çiçeklerin en güzeli en kırmızısı
Hatırlamıyorum kaç bahar, kaç zemheri,kaç hazan geldi geçti
Yıllar geçmiş hatırlarmısın,yaşadıklarımız bir hiçmiydi
Birgün ama mutlaka birgün Kapını çalanda
Gözlerine bakıp doya doya sarılanda,
Ak düşmüş saçların okşananda
Hep sevdim ben seni bu kara zindanlarda
Gün olur,
Bir kanat gibi çırpınır
Çocukluğumun kaf dağına ulaşan düşlerinde
Gün olur,
Aşkımızın simgesi gül bahçelerimiz
Yürüyoruz korkmadan bu yolda kenetlenmiş ellerimiz
En çok sevdim kahverengi gözlerini
Kahverengi bizim rengimiz
Karalar bağlamasın kaderimiz
Biz ikimiz herzaman biriz
Bir gece;
Dudağındaki iki kelimelik fısıltıyla,
Ayın alnından çal beni
Sürükle gölgemi
Arnavut kaldırımlarında
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!