Gelseydin diye başlıyorum biliyor musun senden sonra her söze,
Gitmelere o kadar alışmış ki dilim ve yüreğim,
Bir bıkkınlık vermiş senin gidişini hatırlatan her şey bana.
Bir yerlere giderken bile, ayaküstü sorduklarında beni tanıyanlar,
Avuçlarımda söylemeye utandığım,
Kırılmaya namzet bir aşkın can kırıkları
Yüreğimde kabuk bağlamamış,
Son vurgunun kapanmayan yaraları,
Kulaklarımda bana seni hatırlatan, o son şarkı…
Es vermişim hayata, eserindir bu kalan bana.
Yâre sitem etsem, dilim karşıdır,
Alıp başımı gitsem, yolum karşıdır.
Güler gibi bakan gözlere kanma,
İçimdeki bu ateş, köze karşıdır
Öylece geçip gidersin bir yabancı gibi,
Bu gece, bir rüyaya uyandım ben anne.
Bir rüya ki, karmakarışık her şey gibi.
Gece, dolunay, dondurucu bir ayaz ve ıssız bir mezar başı,
Mevsim kefen giyinmiş sanki,
O yanımda değil,
Ama aslında var,
Öyle biri var bu hayatta,
Her gün kalkıp elini yüzünü yıkıyor,
Geldi çöktü yine zamansız bulutlar,
Sensizliğe ayırdığım, gidişine küskün odamın üzerine.
Sanki sen yeterince kaplamamışsın gibi her yeri,
Zamansız süzülen bu yağmurlar, boğar beni
Ayrılık her aşkı yıkar, her sevene dokunurmuş
Öyle ki dünyanın bütün yükünü omuzlasan,
Yüreğindeki hasret kadar, ağır gelmezmiş insana.
Senden sonra kendimi bile taşıyamaz,
Aldanıp sakındığımda seni kendimden bile,
Kırılır düşer içimde bir şeyler tarifsiz bir şekilde.
Sen çekersin ya hani kaçar gibi beni hayalinden bile,
Yıkılır kalır sen dolusu hüzün yüreğimin orta yerinde.
dil susar, göz susar, yürek susar,
Bir hasret mesafesinde gözyaşlarım,
Bir damladan daha ağır, sende biriktirdiklerim.
Ne kirpiklerim taşır bu yükü bu saatten sonra,
Ne de ben dökebilirim senin avuçlarına.
Aslında…
Aslında ben hep seni bekledim sessizce,
Gel dediğinde koşabilmeyi,
Git dediğinde,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!