Kalkıp göç edince aşiret düze
Geçer katarları tozlu yollardan
Geçip bahar ayı güze dönünce
Döner katarları tozlu yollardan
Doğar yaylasında serin sbahta
Sabahın seherinde kalkıp göç eden turna
Konakla gölbaşın da benden bir selam götür
Bağına yaylasına bir de tozlu yoluna
Bir yara selam götür birde can Gölbaşına
Aramızdan ayrılışın dayanılmaz bir acı
Ölüm gerçek hakkın emri başımın tacı
Unutmak mümkün değil kalan hatıraları
Sana toprağa düşmek hiç yakışmadı
Elinden derbeder biçare oldum
Aşkından yıllarca divane gezdim
Dermansız bir derdin pençesindeyim
Celladımı bile sever olmuşum
Her gün mahalleden geçip giderken
Yakar yüreğimi yar salınışın
Sakınıp kem sözden gizli bakarken
Ok gibi saplandı o son bakışın
Selam verir Kara gölden dönene
Mor kayalar uzar gider gönlüne
Yazın akmaz kahrından filiskin dere
Gider harmancığa bir yol bu dağdan
Kendir obasından bir cılga yolla
Neden yollarıma engeller kurdun
Ülkemi senin kadar seviyordum ya
Sesim çok mu çıktı bumu oldu korkun
Ülke için senin kadar çıkıyordu ya
Ne istedim senden çok şey mi sanki
Neden çile neden keder
Bu ömrü sen verdin bana
Bilmem sonu nasıl biter
Bu ömrü sen verdin bana
Dün karaydı yarın kara
Sen kendini sorgula
Yaşamla ölüm arasındaki zikzaklı yollarda
Geçen yılların film şeridini izlediğin
O kan ve barut mahşeriden geriye kalan
Unut ölenlerin çığlıklarını
Hatırladığında gözlerin dolan
Sevenlerim vardı hasret eyledin
Hanemi viran yurdumu talan eyledin
Yurdumu yaban umudu hayal eyledin
Bak ne hale geldim senin sayende
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!