1968 yılının soğuk bir kış günü dünyaya geldiğimi söylemişti rahmetli babam...İşte o gün bugün hep aynı nokta üzerinde dönüp duruyoruz...
İlk,orta ve liseyi bitirdikten sonra ticaret hayatına atıldım.Uzun yıllar ticaretle uğraştım.Bu arada Açıköğretim Fakültesi Halkla İlişkiler bölümünü bitirdim.Şu an aynı fakültenin İktisat bölümü üçüncü sınıf öğrencisi olarak öğrenim hayatına devam etmekteyim.
Bu arada ticaret hayatına devam ederken 1998 yılında Amasya Halk Eğitim Merkezi bünyesinde tiyatro çalışmalarına başladım...Halk Eğitim Merkezi bünyesinde sırasıyla; Paydos,Keşanlı Ali Destanı,Toros Canavarı,Batak,Deli,Yedi Kocalı Hürmüz adlı oyunlarda rol aldım.
Amasya Yeşilay Derneği Yeşil Sahne tiyatro ekibinin kurucuları arasında olup bu ekiple Bir Nesil Yargılanıyor,Gelincik,Bağlanmakmı Hayır,Beş Yıldızlı Yaşam,Filtreli Cadı Ve Palyaço,Muhtar Seçimi adlı oyunlarda rol aldım...Ayrıca Amasya Belediyesi Şehir Tiyatrosu adına Ters Evlenme ve Salak Oğlum adlı ortaoyunlarında rol aldım...
Filtreli Cadı Ve Palyaço,Küçük Prenses,Kafamda Güller Açtı,Yıldız Pınarı,Seyit Onbaşı,Muhtar Seçimi,Gelincikler Narindir, Besleme, Yalancının mumu adlı oyun ve Keloglan ve meşe kültablası adlı oyunları oyuncu ve yönetmen olarak seyirciyle buluşturdum...
İlimizde TRT 1 için çekilen Keloğlan Dizisinde,Kanal 7 için çekilen Babam Ve Kelebek filminde ve son olarak Kadir İnanır'ın başrolünü oynadığı Son Cellat filminde savcı olarak rol aldım...Aynı zamanda Amasya Sanatçılar Derneği kurucu üyeliği ve genel sekreterliği görevini yürütmekteyim...
Bütün bu sanatsal çalışmalarımın yanında çocukluk yıllarımdan bu yana süregelen şiire olan merakım bir şiir kitabı çıkartacak kadar derin ve sağlamdı...Bu sebeple KARDELEN isimli şiir kitabımı kendi imkanlarımla çıkartarak şiirseverlerle buluşturdum...
İkinci şiir kitabım için çalışmalarım devam etmektedir...
Eserleri
KARDELEN 1999 - AMASYA şiir kitabı
Rol Aldığı Tiyatro Oyunları: Paydos,Keşanlı Ali Destanı,Toros Canavarı,Batak,Deli,Yedi Kocalı Hürmüz,Bir Nesil Yargılanıyor,Gelincik,Bağlanmakmı Hayır,Beş Yıldızlı Yaşam,Filtreli Cadı Ve Palyaço,Muhtar Seçimi,Ters Evlenme ve Salak Oğlum adlı ortaoyunu, Yalancının mumu,Keloglan ve meşe kültablası.
Yönettiği Oyunlar: Filtreli Cadı Ve Palyaço,Küçük Prenses,Kafamda Güller Açtı,Yıldız Pınarı,Seyit Onbaşı,Muhtar Seçimi,Gelincikler Narindir,Besleme, Yalancının mumu ve Keloglan ve meşe kültablası adlı oyunlar...
Rol Aldığı Dizi Ve Sinema Filmleri: TRT 1 için çekilen Keloğlan Dizisinde,Kanal 7 için çekilen Babam Ve Kelebek adlı sinema filmi ve Kadir İnanır'ın başrolünü oynadığı Son Cellat filmi...
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!