Yunus’u bizim Yunus yapan,
Şems’in ardından Mevlanayı ağlatan,
Sinelerde aşka hasret bir gönül var,
Ah olsun sana dil’im, vah olsun,
Sus ve yüreğinden geleni dinle,
Kaybolsun bütün karanlıkların,
Geçeceksin sen de herkes gibi o yoldan,
Akın akın çıkılan zorlu bir seferden,
Okunan her Sela ile minarelerden,
Haber var bak dünü gün yarınından.
Duygularının kuşatılmışlığında,
Çığlığın sağır odalara konuşmaktı.
Maddenin mahallesinde esaret,
Sarhoşça geçen bir hayattı.
Ve sen böylesine yaşamaktan kurtulmuş,
Kurtararak yakanı sırtlanlardan,
Kırlangıçlar uçtu gitti.
Ağaçlar boynunu büktü,
Savruldu yaprakları,
Kimi rüzgarın salıncağında kayboldu gitti,
Yerlere düştü parçalandı,
Kimi eridi yağmur tanelerinde,bitti.
Ben bir garip adamım,
Boynumadır vebalim,
Gece-gündüz bir talim,
Böylecedir hep halim.
Bağırsamda suskunum,
Diken kadehleri bir bir çatlayıp kırılacak,
Yaralı yüreğim bir daha kanamayacak,
Geceden terk edecek hüzün ve gözyaşı şehri,
Seni ve karabasan gölgeni alarak.
Şehirden kokunu rüzgar sürecek,
Sevda kütüğünden adını yağmur silecek,
Şamdan sönüp perdeler inince,
Bulutlar siyaha dönünce,
Yıldızların da geldiğini görürseniz,
Geceye selam söyleyin,
Dalından kopan yapraklar gibi,
Kara rüzgarda savrulmasın,
Biçare gönül, zülfü yare hasret,
Nazar lütuf, umut davet,
Bittikçe uzama da yol, hayret üstüne hayret,
Talan olma, gayret, sabret,
İstikamet vuslata işaret.
Soğuktan titrediğimiz gecelerde,
Baharı beklerken heyecanla,
Tıkılıp kaldık odalarda,
Kışı tanıyamadığımızdan kaybettik.
Hızla yürürken yollarda,
Yürü Mehmedim, İslam Sancağı çelikten elinde,
Yürü Mehmedim, dilinde Vatan, yüreğinde sarsılmaz iman,
Doğu, batı, kuzey, güneyde yürü ufuklara,
Meş’ale ol gecelere, karanlıklara.
Bu yol çağ açıp çağ kapayan deden Fatihin yolu,
Bu yol yiğit yolu, tevhid yolu, şehadet yolu,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!