Yaşamak eve döndürdü beni
Hatırımda var üç öğün altı kardeş
Beş vakitte doksan dokuz kere insan dedim
Aslında sadece
Bu evleri, şu binaları, o sokakları yazacaktım
Önce annemin saçlarından, babamın ellerinden, kardeşlerimin etinden başladım
Sana bunları okuduğun şu andan yazıyorum
Şimdi olduğun yerden
Canımı almış bir geceden
Sarı bir sandalyenin üzerinden
Nereye bakacağımı bilmediğim anlar
Nereye gideceğimi bulamadığım zamanlar
Sanki bir alet kapanır ve bir daha hiç açılmaz gibi
Öyle bozuk öyle tuhaf yanık kokuları
İnsan ağlayınca ordular nasıl dağılır biliyorum
Sen ne zaman ağlasan
İşte bak burada da her şeyden, herkesten, her yerden azıcık kanamaktayım
Otuz iki farzla o sapakta
O köşede kapkara bir leke.
Ahh birbirine siyah bakan
Ahh Yusufu kuyuya atan merhametin nöbet kulesi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!