Konuşamıyoruz işte biz bu gezegende.
Konuşamıyoruz;
En zoru,
Aşk dediğimiz İlk alfabede...
Tüm kelimelerin şehadetinde,
‘Cümlemiz’ için, yeniden tutuluyor eski bir yas
Konuşamıyoruz işte!
En zoru
Öksüzlüğümüzü bilmenizde…
En zoru sevgili,
Üniformalı bir generalin cebinde,
Her kadın
‘Türkçe’ bir emirle, birkaç ‘er’ daha
Doğuruyor kendi kabilesine
Her cinayet sonrası,
Ezberlenmiş birkaç dua ile…
Acemice gömülüyor ölüler
Konuşamıyoruz işte!
En zoru
Kitapların hiç okunmayan itiraflarında…
Öcünü /
Alamadığımız bir dünya gibi şimdi!
Duvarlara yazılan şiirlerin kendisi
Gecenin bir vakti
Ölüm haberleriyle uyandırıyoruz sevdiklerimizi…
Konuşamıyoruz işte!
Örgütlenmemiş daha benim ilk imgem
Benim suçum,
Örgütlenmemiş daha yazdığımız ilk notlar
Örgütlenmemiş daha;
En zoru…
İlk hecesiymiş/
Konuşabildiğimizde.
En zoru
Kaçakçıların getirdiği o tütün de,
Kör,
Topal
Dolaştığımız zamandan geriye
Her adım da mayınlanmış
Birkaç memleket daha var görüp göreceğimiz
Konuşamıyoruz işte!
En zoru
Hünkârın o fi fermanı,
Gelip
zorlamış imanımızı,
Gelip zorlamış-
Yoksulluğu öğütleyen tüm zamanları
En zoru sevgili;
Kimliksiz gezdiğimizde…
Ceplerimizde, mevsimleri anlatan doğum tarihleri…
En zoru
Öldüğümüzde, yazılacak olanmış taşlara.
En zoru
Aşkı örgütlemekmiş,
Örgütlenmemiş daha,
En zoru…
Kayıt Tarihi : 22.1.2017 01:11:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!