tozlu topraklı yollardan geçtik
engebeli vadilerden, çimen kokan yaylalardan
ve şiddetli sarsıntılardan
'vazgeçmedik'
umut ettik
bir kase şurupta
bir lokma aşta 'şükrettik'
ve erdem,' karşımızdakine güvenmek' dedik
boyun eğmedik, hoşgörü bekledik
' ördük terazinin her kefesini hoşluklarla'
çıldırtan iç konuşmalarımız, usumuzun bir köşesine saklandı
yüreğimizi avcumuzun içine aldık
ve sevgiyle harmanladık
seslendik
dirhem dirhem ses verdi önce
akordunu kendimiz yapmak için gayret gösterdik
ve kan ter içinde halay çektik
gittiğimiz her yer bizimdi
.../ heybetimizden bölündü de yinede of demedi dağlar /
ayırmadı bizi anamızdan
ayrılmadı Adem ocağı toprağımızdan
yüzyıllara dizdik kaderimizi
meridyenlere astık
parallelleri keşfettik
biz çizmedik
çizginin üzerinde yürümeye çalıştık
aynıydık bazen
onunda eli kolu vardı
bununda dili damağı
birinin bindallıydı elbisesi
öbürünün biçilmemiş henüz giysisi
/ olduğu gibi sevdik /
göğsümüzde inanç
gönlümüzde hoşgörü vardı
oyduk tüm tepeleri
temizledik bacaları
'konduk'
üçgenin en tepesine
sular bastı ovaları
kurtardık yuvamızı
' uçtuk'
kanat takıp deryaya
tüm galaksiler önümüzdeydi
keşfettik
avuç açtık yüce divana
yere düşen kudret helvası bizimdi
'gezdik'
hep beraber olmasada gezdik
'nice gönüller yaptık'
/ nice Mecnunlar sevdik sen diye/
/ nice Aslılar bizim canımızdı /
'gördük'
kim kimin nesi
onun gördüğü benim evimdi
benim yediğim onun dalından bir nar
/ doyduk doymasına da /
hissettik yoksulun yırtık giysisini, yamadık
bazen uydu, bazen uymadı rengi
'hoştuk'
bir hoştuk
dünyaya düştüğümüzden beri
/ Mevlana misali; 'hamdık, piştik, yandık' / diyebilseydik
eğildik, büküldük
binbir şekle girdik
'döndük'
biz döndükçe dünya döndü
döne döne yoğrulduk
etten kemiktendik
ulvi duygularla dua ettik
sayısız dillerde
kemale erdik
ermiş gibi rüyaya yattık
'el bilmedik'
gel dedik, gel deli divane
'dön döne döne'
deli ırmak gibi coştuk
biz aktıkça ters yöne
dön dedi bir gönül, dön sende
gönüller bulduk hoş sohbet, konuştuk
çaktıkça şimşekler
yağmurlar yağdırdık
insan gibi ağladık, ağladık
kapılarında yattık
' ey bir gönül yapan aç kapını, aç da gör'
ve hey her evrede bir başka hayat bulan
anaç kuşlar gibi saklar mısın yuvanda yavrunu
ki büyüdükçe adımları
doydukça yüreği
ve eskittikçe çarıklarını
kaç yürek kazanır o bilir misin
sayar mısın nimetlerini
ağart saçlarını
kul köle ol yetime
kuşlarla dost
meleklerle yoldaş ol
hoş gör
dön sende dön
dön deli divane
sar yaralarını mert insan
sar her kimsen
gerçek bir
silahın dil
tatlı tatlı
kıvrım kıvrım kıvrıl
/ ak bildiğin kara, kara bildiğin ak olabilir /
sen siyah
sen kızıl
ve sarı tenlim
dök içindeki hazineyi
inci, mercan, yakut, elmas ve diğerleri
bak nasıl parlıyorlar
' çok değerli'
oysa inan benim tek bildiğim
yüzyıllardır tek hazinem 'dilim'.
hoş gör
dön sende
dön deli divane,
dön döne döne.
Kayıt Tarihi : 26.2.2008 20:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
bu şiir Ümraniye Belediyesinin Mevlana konulu şiir yarışmasında 'ilk yüz şiire' girmiştir ve Dön Kendine adlı kitaba alınmıştır.
Örgülü Terazi / Dön Döne Döne
tozlu topraklı yollardan geçtik
engebeli vadilerden, çimen kokan yaylalardan
ve şiddetli sarsıntılardan
'vazgeçmedik'
umut ettik
bir kâse şurupta
bir lokma aşta 'şükrettik'
ve erdem,' karşımızdakine güvenmek' dedik
boyun eğmedik, hoşgörü bekledik
' ördük terazinin her kefesini hoşluklarla'
çıldırtan iç konuşmalarımız, usumuzun bir köşesine saklandı
yüreğimizi avcumuzun içine aldık
ve sevgiyle harmanladık
seslendik
dirhem dirhem ses verdi önce
akordunu kendimiz yapmak için gayret gösterdik
ve kan ter içinde halay çektik
gittiğimiz her yer bizimdi
/ heybetimizden bölündü de yinede of demedi dağlar /
ayırmadı bizi anamızdan
ayrılmadı Adem ocağı toprağımızdan
yüzyıllara dizdik kaderimizi
meridyenlere astık
parallelleri keşfettik
biz çizmedik
çizginin üzerinde yürümeye çalıştık
aynıydık bazen
onunda eli kolu vardı
bununda dili damağı
birinin bindallıydı elbisesi
öbürünün biçilmemiş henüz giysisi
/ olduğu gibi sevdik /
göğsümüzde inanç
gönlümüzde hoşgörü vardı
oyduk tüm tepeleri
temizledik bacaları
'konduk'
üçgenin en tepesine
sular bastı ovaları
kurtardık yuvamızı
' uçtuk'
kanat takıp deryaya
tüm galaksiler önümüzdeydi
keşfettik
avuç açtık yüce divana
yere düşen kudret helvası bizimdi
'gezdik'
hep beraber olmasada gezdik
'nice gönüller yaptık'
/ nice Mecnunlar sevdik sen diye/
/ nice Aslılar bizim canımızdı /
'gördük'
kim kimin nesi
onun gördüğü benim evimdi
benim yediğim onun dalından bir nar
/ doyduk doymasına da /
hissettik yoksulun yırtık giysisini, yamadık
bazen uydu, bazen uymadı rengi
'hoştuk'
bir hoştuk
dünyaya düştüğümüzden beri
/ Mevlâna misali; 'hamdık, piştik, yandık' / diyebilseydik
eğildik, büküldük
binbir şekle girdik
'döndük'
biz döndükçe dünya döndü
döne döne yoğrulduk
etten kemiktendik
ulvi duygularla dua ettik
sayısız dillerde
kemâle erdik
ermiş gibi rüyaya yattık
'el bilmedik'
gel dedik, gel deli divane
'dön döne döne'
deli ırmak gibi coştuk
biz aktıkça ters yöne
dön dedi bir gönül, dön sende
gönüller bulduk hoş sohbet, konuştuk
çaktıkça şimşekler
yağmurlar yağdırdık
insan gibi ağladık, ağladık
kapılarında yattık
' ey bir gönül yapan aç kapını, aç da gör'
ve hey her evrede bir başka hayat bulan
anaç kuşlar gibi saklar mısın yuvanda yavrunu
ki büyüdükçe adımları
doydukça yüreği
ve eskittikçe çarıklarını
kaç yürek kazanır o bilir misin
sayar mısın nimetlerini
ağart saçlarını
kul köle ol yetime
kuşlarla dost
meleklerle yoldaş ol
hoş gör
dön sende dön
dön deli divane
sar yaralarını mert insan
sar her kimsen
gerçek bir
silahın dil
tatlı tatlı
kıvrım kıvrım kıvrıl
/ ak bildiğin kara, kara bildiğin ak olabilir /
sen siyah
sen kızıl
ve sarı tenlim
dök içindeki hazineyi
inci, mercan, yakut, elmas ve diğerleri
bak nasıl parlıyorlar
' çok değerli'
oysa inan benim tek bildiğim
yüzyıllardır tek hazinem 'dilim'.
hoş gör
dön sende
dön deli divane,
dön döne döne.
Nurten Boz Hürel
**********
Ressamım Nurtenim :)
Canım benim ya.. harika bir şiir buldum .. Ah kafa ne zamandır uğramıyorum sitem etme unutmadım .. ama bunu çok beğendim çok çok güzel daha sık uğrayacağım söz senin şiirlerinin de tadı bir başka oluyormuş ya .. sana özgü sana özel ve mükemmel .. eh ressam tuvalini biz hayallerde
kurarız sen tüm gün tuval başında sende tuvale resim yerine şiir yazıyon sanırım artık:))
Kutluyorum canım yüreğine emeğine sağlık ..
tam puan ve antolojim ..
Gruba götürebilrim sanırım .. sabah sabah Kardelenler ne der bakalım ..
eh zeyno ve ahıskalıyı tahmin ediyoz da :))
sevgilerimle
dön döne döne.
bence Allahın büyük hazinesi akıl ve dil. bir kuşun ihtiyacı olan kanat gibi, hele edepli bir dil büyük hazine gönülleri feth eder,illada edep,illada edep.Tebrikler güzel dizeler.dili hazinen kemal sıfatına mazhar olsun.kalemin güçlü, gönlün hoş olsun.selamlar.
yüzyıllardır tek hazinem 'dilim'.
hoş gör
dön sende
dön deli divane,
dön döne döne.
.....................
Tebriklerimle Nurten hanım.
BAzen hiç bir şey yazmayayım diyorum ama dayanamıyorum....
100 üzerinde yorum alan nice şiircikler...gereçkeçi mi?...değerni bulmayan güzrellikler başıma aprılara sepep oluyor...
yoksa bizde hak ediyor muyuz ne.?...
sevgilerimle....
TÜM YORUMLAR (13)