ORDA KAL AY ABAA ORDA KAL
Ne kadar doğru bilemem; ben O’nun yalancısıyım.
Mahalleden muzip bir kadın anlattı:
Bizim burada bir kadının kocası ölmüş. Fukaralığın gözü kör olsun: kocası gündüz işte, cumartesi pazar mesai de. Yârin, yavuklun ölünce yuğ çekilecek, yakım yakılacak değil mi? Kocasını bir gece görüyor. Kadın ne söylesin de ‘Kocasını nasıl da seviyormuş. Ağlamktan telef oldu kadıncağız.’ desimler.
Başlamış sayıp dökmeye:
‘A benim Hasan’ıııım!
Yanıma gelirdiiiii, yatağa çekerdiii!
Ağzı cıgara kokardııı !
Ağzından gölük götü gibi bir şey (takma dişi) çıkardı
Dudağını dudağıma koyardı.
Somururdu, somururdu, somururduu!
Anadan üryan çırıl çıplak çıkardııı! ’
Daha ileriye gideceğini anlayan kız kardeşi:
‘Orda kal, ay abaaa, orda kal
İleri gitme kurban olduğum orda kal!’….
Ne zaman biri bir münasebetsiz laf etmeye kalksa:
- Orda kal ay Ahmeet, orda kal’ (Adı, yakınlığı her neyse)
Daha ileri gitme deyince; tabi olayı bilmeyenlerden aldığım cevap:
‘Sana ne, gideceğim ulan gideceğim daha da ileri gideceğim.’
Mahmut Nazik O5 06 2017 Mersin..
Kayıt Tarihi : 21.6.2017 15:36:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!