Karanlığı doğurur Güneş Batıda
Kan kırmızıdır şafağın gözyaşları
Sol yanı ters akan nehrin isyanı
Etrafında saf saf kelebekler karıncalar
Ovaları dağları aşarken
Saftır kendini bildiği yerde tek kalanlar
((‘’Allahsızın sığınağı yorgan’’))
Yalnızların sigara dumanı
Hatta dilencinin tenekeden şöminesi
Üşüyen yürek isteyemez/ken delik deşik yorganı
Gerisi şefkatle saran toprağın vicdanı
Mağaradan cehaletlerde
Dişi kanlı yarasalar uçuşur küflü beyinlerde
Ellerde insanlığın en büyük yarası
Dillerde sözde Allah’u Ekber nidalarıyla
Merhamet müebbet giyer
Önyargıdan kepenkler arkasında
Misket tutan minik elleri vurur
Misket kokulu, buğuzdan kabarmış eller
Gökten tonlarca demir yığını atınca başına
Ölmez zannedip
Birde demirin patlayanını icat ettiler
Yetmedi beş kıtanın sana ihtirası da
Haberi olsa onlar bile gelirdi belki UFO’larıyla
Adı aynı iki köyün yakası
Bir horoz öter seher vakti
Karanlık ellerin çizdiği sınırda
Bir yanı kahvaltıya uyanır
Diğer yanı gözleri kamaştıran karanlığa
O yandayken,
Göğsünde ecdadının sancağıyla ‘’ Casus/tun’’
Şimdi bu yandasın ama hala ‘’Oralı’’
Bazı kimselerin hiç Oralı olmadığı yerde…
11.02.2016
Ahmet ÜveysKayıt Tarihi : 20.5.2016 10:18:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!