oradayım, senin çığlıkları çiğnediğin yerde
rüzgârların dövdüğü kayalıklarında promete’nin
yalçın yamaçların uykusuzluğunda
oradayım, geçmiş karanlıkların izinden
senin geldiğin yerde
günü ağartacak bir gülümseme gökyüzünden
Kara gözlüm bu ayrılık yetişir,
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Devamını Oku
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
verilen adres eksiksiz...
kutluyorum güne düşen ve düşürenleri...
100 üzerinden 66 puan.
Oradayım, şiiri antikaptalist bir dünya görüşü dahilinde, direnen insanın, felsefi bir varolouş panaromasını çizme çabasında bir şiir... insanın,toplumculuğun kendi çekirdeğindeki yerini,varoluşcu bakış açısıyla mesafe zaman ve bilinç eksenlerinde koordinatlama çalışması..
'kahrın yollara döktüğü kalabalıklar ' içinde topluluğu oluşturan bireylerden birisi olan kendisinin anlamlandırılarak topluluk adına bir analiz ve hesaplaşma..
Düşünce dünyamızda ve dolayısıyla şiirimizde, sosyalizmin dayandığı materyalist dünya görüşünün, içine doğduğumuz tarih ve coğrafyanın akıp gelen birikimlerinden zamanla istifade etmeye başlaması dikkat çekicidir ve fakat bir o kadar da eşyanın tabiatına uygundur..
Bu durum, bir dünya görüşünün salt kopyalama tekniği ile çevirisi yerine bulunduğu ortama adaptasyonu anlamına gelir
değiştirmek isteyen değiştirdiklerinden etkilenir kuralı...Bir alış veriştir teori pratiğin sonsuz tekrarı..
Bunları şunun için yazıyorum..Kün, Kur'ani bir sözcüktür..''Kûn fe yekûn ''ibaresi ile 'O, ol dedi ve oldu'' anlamında..ancak ''kün gibi'' denildikten sonra yetinilmeyerek bu ifadeye açıklık getrilmektedir.. kozmos un kaostan türemesi olarak bu ifade ayrıca açıklanmaktadır. anlamlandırılmaktadır..
Dini ve mitolojik terminoloji bu bağlamda ödünç kullanılmaktadır ancak geldikleri yerdeki koordinatlarından saptırılıp saptırılmadığı bu şiirde müphem bırakılmıştır..
Öte yandan İnsanın ''Tanrının çekirdeği'' olması tasavvufu da aşan çok iddialı bir kelimedir..insanın yaratıcının halifesi olması Kur'anda geçer..bu önemli bir anlam yakınlaştırması olsa da dini terminoloji ile bakıldığında yine de ifrat bir açıklamadır..
materyalizm (maddecilik) yerine hafif bir kaymayla tabiiyyun((natüralizm) kayan zihnin, metafizikle az buçuk bağlantısı olmaktadır.Az buçuk ifadesini özellikle kullanıyorum, maddenin içindeki illizyonlardan söz etmek daha elastik bir hareket alanı tanımaktadır sanata..
aslında bizim coğrafyamıza belli ölçüde sızmış olan şaman töreleri dinin dört temel filtresinden n geçerek hala etkilerini sürdürmektedir..Bilindiği üzere islamda kuran, sünnet icma (reylerin ittifakı) kıyas (fakihlerin ana kaynaklara göre yaptıkları kıyas) filtrelerinden sonra örf ve töreye izin verilmektedir...
DEVAM EDECEK
Günün şiirini kutluyorum, güzeldi...Okudukça içe düşen, çöreklenen tortuların sesini ötelerken...SAYGILAR
Kutlarım günün şiiirini güzeldi, okudukça daha içe düşen, çöreklenen tortuları öteleyen sesiyle...SAYGILAR
Ne diyeyim şimdi ben sana Şükrü? Şiir ırmakları çağıldadı içimde. Güya ünsüz makamına geçmiştik! Gördüm ki su ve ışığın oğlu olmuşsun. Ben de ışığın anası olayım dedim:))
…Mistik Karşılama…
yeniden doğmak gerektiğini hatırlatıyor
bulutta saklı eskimiş ay /
korkuyoruz güneşin yaşlanmasından…
ruhun kuş sürüsü tedirgin /
ağır mirasından ürküyor ebegümeci dudaklar /
satır aralarında eğreti bir ağıt
yoncalarla öpüşüyor…
mizanı bozuk yolların hülyalı mitosunda /
belleğimi mayalıyorum bir çekirge uğruna /
akşamın grileştiği sessiz doğumların
ihtiram duruşunda…
soğurmak içinmiş acılar bildim!
uğurlayanmış hep karşılayan /
mistik bir rükûda
mavi çarpıyor tanrıların kalbi /
vadesi yetmemiş borçlar ödeniyor
ölü kuşlarla
turkuaza…
bin yıllık intiharları atıyorum ey!
eskimemiş ay’lar adına karşıla beni…
içerim
ışık anası…..
(Naime Erlaçin - 2005)
Bulunduğu yeri kararlılık idâme ettirmiş....ŞAİR orada ise biz de buradayız.
'oradayım'ın çağrışımlarından binlerce şiir yazılabilir..en az dokuzyüzellisi filan bu şiirlerin..bu şiirden daha güzel şiirler olur..
'Bir soğuk uzay
parıltısıyla anılıyorsun artık
kuru bir bilgisayar tıkırtısıyla'
(Üç Frenk Havası(Requiem) İsmet Özel
oradayım
ışığın suya düştüğü yerde
siyahla gecenin ayrıldığı
gecenin gönlünü yeşile verdiği yerde
içinden suç çağrışımları geçer bu saatlerde
koynuna bebeklerini alıp
ömürlük uykularına dalan annelerin
oradayım işte
gözümde iki çift sözünün hercaisi
sonsuza kadar sonuma doğru koşacağım
oradayım
yaklaşıp yaklaşıp uzaklaştığım
ölümün ülkesinde
zihnime kafiyesiz damlalarla damlıyor
suyun ışığa düşmesi
zaman geçer
ışık kırılır
su tuzdan
aşk gamdan ayrışır
anlarım ki
ölümden öteye yol
yoldan
öteye doğru gitmekmiş
oradayım
yoldayım
suda ve ışıktayım
@..
“tanıdık bir karabasan
manastır kapısı ısmarlıyor kalbimize /
dördüncü duvar!
tek tanık şair /
tek avuntu
aldanmayışı şiirin…/….” (N.E.)
Hem ne demiş şair;
“yeni ülkeler bulamayacaksın /
başka denizler /
bu kent peşini bırakmayacak…/…” (K. Kavafis)
Umut bir “belki”dir sadece…
“Eriğin çekirdeğini kucakladığı gibi” (Ö.Mert)
kucaklasa da içimizi
der ve ünsüz makamına geçerim sonra!
Bu şiir ile ilgili 25 tane yorum bulunmakta