Oradayım Şiiri - Hüseyin Yurttaş

Hüseyin Yurttaş
39

ŞİİR


15

TAKİPÇİ

Oradayım

oradayım, senin çığlıkları çiğnediğin yerde
rüzgârların dövdüğü kayalıklarında promete’nin
yalçın yamaçların uykusuzluğunda
oradayım, geçmiş karanlıkların izinden
senin geldiğin yerde

günü ağartacak bir gülümseme gökyüzünden
çakır yıldız gecenin soluğu tükenirken
göç yalnızlıklarının yükü ezik ezgiler
ormanları uğuldatan “destansı öykü”ler
çalınmış ateşlerle ışıyan isyan günleri
kanımı kamaştıran büyülü çekim

kahrın yollara döktüğü kalabalıklar
toz duman içinde yürürken
en önde en sonda ben
kün gibi, kozmos gibi doğuyorum kaosun elinden
tanrı çekirdeğiyim
yeni benler doğuyor benden ve ötekiler
çoğalan varlığım, üreyen, ele geçiren
işte oradayım, varoluşun sancılı kanallarında
henüz ses tellerim bile yok
sanal çığlığımı da aldın elimden

oradayım, senin her şeyi çiğnediğin yerde
bir ses gerek bana, yoluma yoldaş çağırmaya
elini tutacağım bir dost
kartal gölgeleri üzerine çullanırken
ciğerlerim deşilirken, gözlerim oyulurken
dupduru maviliklerle yıkanır içim
yenilenir, yeniden gelirim
umuttur yeşerir her mevsim içimde
kökleri sarmıştır yüreğimi
oradayım işte
gel
sök sökebilirsen!

Hüseyin Yurttaş
Kayıt Tarihi : 27.10.2012 20:21:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Hasan Büyükkara
    Hasan Büyükkara

    Bir okuyucu şairi başka şairlerle kıyaslamam ile ilgili sitem etmiş özelimden..mesela demiş ismet özelin buradaki imgelere karşılık düşen hangi imgesi var ki??? şeklinde bir sitem bu..

    Bu şaire karşı yapılmış bir hareket kabul edilmesin ama...

    mesela göç ile ilgili bir dizeyi tokuşturalım..

    göç yalnızlıklarının yükü ezik ezgiler ..hüzeyin yurttaş..

    evet meramını anlatabilen ve şiirsel bir mısra

    ancak şu dize öyle mi ?

    çocuk e harfine yaslanmış uyuyordu

    şeklinde girişi olan bir göç şiiri var ismet özelin...evet kadın erkek çoluk çocuk bir göç bu..ve o göçer grubunda annesi bir çocuğu ninni nakaratı olan eee ee sesine yaslamış uyutuyor..devamı şöyle bu dizenin

    çocuk e harfine yaslanmış uyuyordu
    sonra saçlarımız kapandı, denklerimiz bağlandı sonra
    boyuna ateşler söndü dağlarda
    bir yıldız boyuna söndü durdu
    çocuk insan seslerine yaslanmış uyuyordu
    başka bir temayı ele alalım..sonsuzluk ve gökyüzü tema sını

    şair sonsuzluk belirtisi olarak maviyi belirtirken çoklarınca yapılan bir imgeye başvuruyor..evet şiir ama sıradan..sarsıcı değil..

    dupduru maviliklerle yıkanır içim

    ama ismet özel de mısra haysiyeti ve boşa atılmış kelimenin bulunmaması dikkat çekici aynı tema için..

    değil mi ki beni şımartan gökyüzüdür
    ve ben o tanyerlerinin sulbünden gelmekteyim

    veya varoluş teması..belki de şairin burada yaptığı en iyi mısralardan birisi ..tanrı çekirdeği imgesi de yeni ve sorulara yol açabilmesiyle de başarılı bir imge...

    şair varoluşu anlatan dizesinde diyor ki..

    kün gibi, kozmos gibi doğuyorum kaosun elinden
    tanrı çekirdeğiyim

    oysa ismet özelin şu mısraları insanı tanımlama da gerçekten daha ferah ve daha şiirsel..


    İnsan
    eşref-i mahlûkattır derdi babam
    bu sözün sözler içinde bir yeri vardı

    Şairin diğer şiirlerine de baktım..ki zaten önceden hakkında malumatım mevcuttu...şiirle ömrünü geçirmiş değerli bir insan..çabalarının karşılığını bir çok ödülle de almış..belki de ahmet arif onun kadar ödül almamış..ama A. arifin incecik kitabı -hasretinden prangalar eskittim - kaç nesilin koltuk altı kitabı olmuştur...

    beni böylesi bir mukayeseye itmekle iyi mi yaptı, kötü mü yaptı bilmiyorum özelimden yazan arkadaş..ancak bir çırpıda aklıma gelenleri yazıverdim işte cevap niyetine..

    konu şiir olduğu için genele yazamak doğru olur diye de cevabımı buradan yazdım...

    saygılar



    Cevap Yaz
  • Beste Mağrur
    Beste Mağrur

    oradayım, senin her şeyi çiğnediğin yerde
    bir ses gerek bana, yoluma yoldaş çağırmaya
    elini tutacağım bir dost
    kartal gölgeleri üzerine çullanırken
    ciğerlerim deşilirken, gözlerim oyulurken
    dupduru maviliklerle yıkanır içim
    yenilenir, yeniden gelirim
    umuttur yeşerir her mevsim içimde
    kökleri sarmıştır yüreğimi
    oradayım işte
    gel
    sök sökebilirsen! anlatılmış;ve ben anladım ve ben çok keyif aldım teşkler...

    Cevap Yaz
  • Tayyibe Atay
    Tayyibe Atay

    'hayret
    nasıl sığmış bu koskoca ağaç
    minicik çekirdeğe!..'

    sığmış mı,sığmış işte...toprağa tohum düşünce,olanlar oluyor...kimi çürüyor,kimi de yıptıp çekirdeğin kabuğunu,çıkarıyor başını yeryüzüne..bu gökyüzü altında büyüyor da büyüyor,,hem toprak altındaki kökleriyle,hem de uzattığı dallarıyla...beni asıl hüzne götüren şey,çürüyecek olmamdır toprağa düşünce!..

    neyse..benim çekirdeğim,bendedir yine de!..annemin çekirdeği de annemde:))ve babamın bana bağışladığı virgüldür hayatım!..yaşar giderim kendimce ki;herkesin yaptığı da budur sonuçta...

    'ah ömrüm
    başta bitmeyecek kadar uzun
    sonda yıldız kayması kadar kısa
    masala benziyorsun!..'

    mu demiştim ne bir şiirimde,unuttum!.:))))

    en iyisi,ayçiçeği çıtlatmaya gideyim biraz...herkese saygılarımla...

    Cevap Yaz
  • Perihan Pehlivan
    Perihan Pehlivan

    kutlarım içten köklü olmalı böyle duygular yıkılmamalı bir uçuk rüzgara

    Cevap Yaz
  • İbrahim Değerli
    İbrahim Değerli

    Yürekten tebrikler üstadım.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (25)

Hüseyin Yurttaş