Ne gerçek olabildik ne gerçeğe dönebildik .
Bir masalın hayali gibi geçtik gittik ömürden .
Ben kıyamazdım gözlerine bakmaya ,
Sen korkardın incitmeye yüreğimi .
Yollar aşardım sana varıp bir kez olsun tutmak için ellerini .
Karanlığın koyusunda yollara düşer, gündoğumunda senli kahvaltılar olurdu tek huzurum.
Soğuk sabahların ezan seslerinde kavuşmalarımız .
Ben ipek gibi saçlarını tarardım ellerim ile ,
Sen sakalımdan öperdin hasret dolu .
Sevdiğin filimleri heyecanla anlatır uzanırdın soluma bitmesin isterdim o filmler .
Sen hep kal isterdim sol yanımda .
Zaten senin olan solumda buselerin uyandırırdı beni uyuyup kalışlarımda .
Ben omuz başlarını öperdim .
Sen kalbimin en sol köşesini .
En çok sabrını severdim işte herşeye rağmen her zorluğa karşı yanımda oluşunu.
Bilirdim ,bilirim tutsam ellerini hiç bir yol yormazdı ,yormaz seni .
Nasılda heyecanla ah demeden yürümüştük saatlerce o duvarın geçtigi her caddeyi .
Şimdi anıların girdabına çekilirken ömrüm .
Birkez daha vuruyor beni hasretin .
Sonsuzluğu hayal ederken seninle ,
Hasretinle kalakaldım işte sevdiğim .
Ne biz olabildik , ne kavuşa bildik .
Şimdi olsa yine dayardım solumu dudaklarına
Öp yine sol yanımı.
Ben saçlarını seveyim sen sakalımı .
Ama kader işte hasret oldu ömrümüzün yazgısı...
Kayıt Tarihi : 3.11.2024 18:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)