Bazı temel bilgileri aklın gerisine baskılarsak, artık sürecimiz aklın kontrolünden çıkmış olmakla; bu kontrolden çıkmış haliyle, yeniden aklın kontrolüne alınmağa, çalışılır. Yani kontrol dışı, ehlileştirilir.
Örneğin, ne başlangıçta ve ne de gelecekte (şimdiyi biraz ayrı tutuyorum) , insanın davranışça bilir olduğu, davranması gereken mutlak doğrulardan oluşla bir yol yoktu. Ne kendisine böyle bir şey fısıldanır olmuştu. Ne de evren bu yolu; bir yol, bir yöntem olacakla seçmişti. Zaten böyle bir yol olsaydı insan nefesinden ayrı kalmak gibi olacakla, elinde bırakmazdı. Eğer böyle bir yol olsa, bu yol da bırakılmış olsaydı; o zaman belki insanlar yolunu azıtmış sapıtmış olmakla, bataklığa gömülürdü.
İnsanlığın sosyal birlikti bulunuşla, birbiriyle temastı olmayan; birbirinden izole ve birbirinden soyut anlamalı olacakla; çok çeşitli tabudur totemdi oluşmalı uzun bir dönemleri vardı. Bu çok çeşitli mantık anlamalı dönemden, ittifak eden döneme geçtiler.
İttifaklar dönemi de, bu çok çeşitli sosyal anlamalı yaşantılım birikmelerin üzerine, mülk edinme ve mülksüzleştirme süreçlerinin dramatik çelişkilerini de ortaya koydu. Böylece geriden getirilen çok çeşitlilikti aktarım, yeni durumun sınıfsal yansımalarıyla ortaya koyduğu çelişkilerden ötürü, sınıfsal mücadeleleri ve bunlara değin ahlaki tutumların girişen dışlanmalarını kaçınılmaz kılmıştı.
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla