Seninle can olmadım ki ecele savrulayım
Çek kapıyı giderken ardına dönüp bakma
İçim üşüyor can yetersiz rüzgâr değiyor
Onursuz değilim ki seni geri çağırayım
Kovdum salımdan tek kaptanıyım gemimin
Neyleyim sahte duyguyu sensiz enginlere savrulayım
Güverteme değen kokun değil ay olsun güneş olsun
Gurursuz değilim bir ömür seni koklayayım
Kollarımda esen yelin savruntusu ılıklığı
İçimde yakıcı sanılan güneşin teni ilmik, ilmik
Burnuma değen yağmurun toprakla buluşması
Seni dünyama rüyama şikâyet edecek değilim
Kapıma gül dikme solar gider ağlar durursun
Sevecek sanıp ayrılığı bulursun içince kavrulursun
Ne gemiler geçer suyundan çok beklersin limanda
Yüreksiz değilim ki senin limanına demir atayım
Öncelik yanar ateşler sahtesi değil gününü bekler
Kalbine değen her damla çisede beni arayacaksın
Özlemi haykırıp gözyaşına boğulacaksın
Seninle can olmadım ki ecele sevdanla savrulayım
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim