Onursuz Adammışım

Mehmet Nasır Doğruer
26

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Onursuz Adammışım

anne! !
sana çok ihtiyacım var...
yüreğine koşmak
sığınmak istiyorum kucağına anne...
aslında ne oldu anlayamadım..
hani bir usta demişti..
'yaşamak isterken delicesine'
daha dün zincirlerini koparmış sevinçle sokağa koşan çocuktum ben
daha dün yani yirmi dört saat önce..
akşamdan başladı sessiz ama felaketli gece...
nasıl anlatayım anne..
acımı benden alacak kaç dostum var ki..
çocuklar anlamaz beni..
daha düne kadar
kimsesiz istanbul sokaklarının komik abisiydim...
gülmeyi paylaşırken palyaço
simitlerimi alırlardı benden abiydim..
sonra dönüp az bir parça verirlerdi..
ve ben küserdim onlardan annem..
ama olsun büyüklük hep bende kalıyordu...
kimsesizdi onlar..
ve bunca şeyim varken bende onlardan biriydim...
sokağa itilmiş göç mağduru kürt çocukları..
kaç gece en berrak düşlerimle sokaklarda sabahladım..
içinden en küçükleri miro...
bir kimliği bile yoktu... okulu çok sevdiğini söylüyordu..
gülerlerdi miroya
'okulda neymiş'
'bizim annemiz babamız olmadı ki okulumuzda olsun' diyen hüseyinin hışmına uğrardı miro...
miro! ! !
ikinci sınıfta.. okuyup öğretmen olacak hatta 'sosyolog bile olurum' diyor...
olmayan bir çocukluktan
sokakları konu edicek yaşamın öyküsü olur tezi miro'nun
ben hep küçük kaldım onlardan...
hatta hiç adamdan saymadım kendimi onlara karşı..
burkan yüreğim
gözyaşlarım...
sadece miro nefesim oldu...
o yüzden çocuklarımı hiç kaliteli okullarda okutmayı düşünmedim..
hüseyn ayhan enver ferhat ve diğerleri...
bunlar hiç okul görmediler ki...
belki eski eşim duyarsa
'sanane başkasının piçinden' diyecek kadar yitirecek kendini..
onlar kimsesiz ve sokak çocukları olmuşlar artık
anlayamaz fatma....
anlayamaz vicdandan onurdan..
ya yitirilmişliğinin rüzgarına kapılmış koyun gözlü amed kızı...
onunda puşt oğlu puşt abisiydim..
her kızdığında beni amed zindanlarında işkeceden bile geçirirdi..
ne farkı var onun benden senden annecim...
şimdi büfeci
ayakta durabiliyor...
büfesi bir tankı andırıyor..
yanlış yapana söyleyecekleri var
çay içerken yüreğime kadar girip orada ölmek istercesine bakar durur bana...
ve daha nicesi var sığdırdığım yaşamımda
kazlıçeşmede sloganlarım
galatasaray önünde acılara ortaklığım..
izinsiz eylemlerim..
yanlışları sorgularken karakollarda yediğim falakalar..
vangölünü kıyısında gecede kurşunlardan halaya durmalarım...
gözaltılar ve tutsaklığım annem...
seviyorum ben insanları annem
hiç tanımasamda
ve daha niceleri olucak...
mutluluğum herşeyimdir insanları sevme temayülüm..
inşaattan sigortaya kazandığım paraların daha nice bilnmeyen ortakları olucak..
birilerinin bedel ödemesini beklemeden
bedeller ödemiş ve ödemeye hazır bir adamın hikayesi benim ki..
ben muazzam bir yaşam hikayesi yaratmışken
mavi düşlerin ve mehtaplı gecelerin gazetecisi olucaktım...
ilk kez birini sevdim anne..
hiç görmediğim
hiç dokunmadığım birini...
geceden bir yıldızı seyreder gibi...
inancımı koynuma alarak
teredütsüz sevmişim anne...
bildiğim tek yanı 'dava insanıymış...
sevdim oturtmuştum yüreğime...
üzerime çok basitçe gelişine kızmışım ya
'pislik' dedim bende...
ama cezası ağır oldu annem...
yaşamımda hiç olmayan bir kavrama otturtu beni anne
'onursuz bir adamsın' dedi bana
ben şimdi onursuzluğumu sorguluyorum...
miroyu bile görmekten kaçacak kadar sorguluyorum kendimi...
anne! ! !
sen yüreğini rahat tut...
benim yitirdiğim değerlerime verdiğim sözüm var..
eğer ben onursuz bir adamsam
o zaman önyargısız birileride sadece leş kargasıdır...
verilmiş bedeller üzerinden naralar çalmak artık bilinen birşey...
ben onlardan da olmayacam...
sadece senin anneliğine ihtiyacım var şimdilik..
seni seviyorum annem...
miroyu ve daha nice kimliksiz çocukları sevdiğim gibi..
bana dua et anne...

Mehmet Nasır Doğruer
Kayıt Tarihi : 28.2.2010 13:42:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mehmet Nasır Doğruer