*
Hatırlar mısın sevgili
Barışa umutla baktığımız
Gelir diye
Beklediğimiz o günleri
Taa tepelerden
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bundan böyle
Onur'la Barış'ı
Tüm savaşlara karşı
Yaşatacağımıza dair
Ant içip yemin etmiştik
Ey sevgilim
Gelecek onurlu barışa
Hoş geldiniz
Sefa geldiniz diyelim
Şimdiden
Onur'u direnişimiz
Barış'ı geleceğimiz diye büyütelim...!
yüreğinize ve kaleminize sağlık sayın barış ve özgürlük şairi.kutluyorum güzel şiirnizi
İnsanlık onurlarını barış için satanlar, çıkar için katledilen canlar!... Kimse demedi 'o'nu da beni de Allah yarattı, bu nasıl bir ianançtı, =Allahu ekber= nidalarıyla, Âllah'ın yarattığı canların kanı aktı... Neden onurunu satar insan, yakasını kurtaramamıştır kul-köle olmaktan...++
Tam anlamıyla yıldızlar geçiti olmuş sizi ve diğer şairleri kutluyorum
İçimizde sesler çoğaldı,kalabalıklaştık,onurlu barış yıkıyor geceleri..
Muhteşemdi. Kutluyorum. Saygılar..
savaşlar halkların en büyük düşmanıdır. katliamlar insanlık suçudur.çıkar gruplarının emperyalist ve egemen güçlerinin kendi hakimiyetleri için halkları savaştırmaktan öldürmekten ve katliamlar yapmaktan geri kalmazlar. onlar için önemli olan halkların kardeşliği değil, önemli olan sömürü alanlarıdır. okudukça insan ilham veren insana sorumluluklarını hatırlatan şiir gibi şiir. saygılarımla muzafer bey.
savaşlar halkların en büyük düşmanıdır. katliamlar insanlık suçudur.çıkar gruplarının emperyalist ve egemen güçlerinin kendi hakimiyetleri için halkları savaştırmaktan öldürmekten ve katliamlar yapmaktan geri kalmazlar. onlar için önemli olan halkların kardeşliği değil, önemli olan sömürü alanlarıdır. okudukça insan ilham veren insana sorumluluklarını hatırlatan şiir gibi şiir. saygılarımla muzfer bey.
Tüm insanların mutlu, huzurlu, barış içinde yaşaması dileklerimle kaleminizi tam puanımla kutlarım. Ant.
'' ONURLU BARIŞ ''İnsanların
gelip geçtiği doğru yol.'' gölge etme başka ihsan istemem ' dercesine harika şiir.Hiç yoktan gölge edenler oldu.Türk Bayrağı altında yeniden barış aranmaya başlanıldı.Bizler, varlığımızdan beri etnik ayırım yapmadık yapmayız da. Zira
üstünlük ve ayrıcalıkla üstümüze üstümüze yürüyorlar. Neden Irak'ın,Suriye'nin kuzey topraklarında bulunmuyorlar? Neden?Türkiye'deler!
bozucular bir şeyleri çok iyi biliyorlar!Şiir işte bu olumsuzlukları çok şahane dile getirerek ONUR koyuyor,Yazar adını.Çok haklıda.Öyküdeki seslenişle de hepimizin aynı çekiçle aynı çiviyi vurduğumuzu simgeliyor Gönül Dostum.Çok iyi bir şiirdi. Tam puan +ant. Kutluyorum.selam olsun.5.4.2013 Ankara
Şiiriniz muazzam güzel olmuş.Keşke yürek diliniz herkesin ortak dili olsa.Ama bir gün muhakkak onurlu barışın gerçeleşeceğinden umudumu yitirmiş değilim.Saygılarımla.Puanım 10 tam.+Ant
Çok çok güzel.
Yüreğine, kalemine sağlık sevgili Muzaffer.
Bu şiir ile ilgili 136 tane yorum bulunmakta