Keşke her şey, biz için de kolay olsa,
Yanımda olsan mesela.
Tek istediğim, boynundan derin bir nefes,
Sanki, ilk nefesini alan bebek gibi, öyle heycanlı,
Ya da, son nefesini alan hasta gibi, öyle anlamlı.
Nefesim olsan, bedenime karışsan.
Horozların sesiyle kalkıyoruz gene,
Yabancı değiliz, alıştığımız bir veda.
Kardeşlerim, ablam, annem ve ben,
İşe uğurluyoruz babamızı.
Bilmiyoruz, babamız dönecek mi geri.?
Bildiğiniz vedalardan değil bu, ya da işlerden.
Biz, karanlığın yıldızlarıyız,
Başımızda duran umut ışığımız,
Sesimiz karışıyor çekiç sesine,
Rengimiz karışıyor kömür isine,
Umutlarımızdır burada soluduğumuz,
Sevdalarımızdır burada konuştuğumuz,
Dünya olmuş tekerrürden ibaret.
Alemde mert kalmamış herkez namert.
Kalanlarda zaten olmuş birer derdest.
He birde, yandaş demişler değişmiş namert.
Onlara uymamışım bir gün, tutukladılar beni.
Yaftalarla bağladılar ellerimi.
Seni görmek;
Cenneti görmek gibi.
Hep orda olmak istersin hiç ayrılmamak.
Büyülenmem desem de inanma,
Bir kez görmek yeter,
Nutkum tutulur, fikrim bulanır.
İnsan, hayatta bir kuru yaprak misali,
En ufak rüzgârlar, savrulup dağılmamızın tek sebebi.
İşte ben bir kuru yaprak, veda baharında dalından savrulmayı bekleyen,
Bir ufak cesaret rüzgârı yetecek, ha itti beni ha itecek.
Hüzün mevsiminde esen hoyrat rüzgârlara teslimim,
Alsınlar beni kuruyan dalımdan,
Hayat sen demek benim için.
Ne kadar yakınsan o kadar yaşarım,
Ben yaşadığımı senle anlarım.
Kokunu alıyorsam fani bir cennet yaşarım.
Aslında yanımda olman gerekmez,
Düş bahçelerimde buluşuruz seninle.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!