Senden önceydi,
Ansızın kararlar alışım.
Yerleşik düzenlerde barınamayaşım.
Sözlerime dikkat etmeden konuşmalarım, kalp kırışlarım, hiçbir şeyin umrumda olmayaşı.
Senle edindiğim gelecek umutlarımın parlaması; sensiz yaşadığım şu hayatımın bir anlamı kalmaması.
Sen neydin ki öyle
Sözcüklerin dansıdır bu;
Bu kimine göre sanat.
Bir yaşam biçimidir aynı zamanda, bir olayı anlatmak.
Dört tarafı duvarla çevrili insanların, sesini ulaştırabileciği kimsesi olmadığındandır,
Kısaca yalnızlığın en büyük şöhretidir yazmak.
Bakarsın yaşlanmışlığın yaşamakla alakası olmadığını anlayana kadar,
Hadi kır şu kalbimi
Sana dair umutlarımı yok et
Biraz yaşanabilir kılan her şeyimi al benden kurduğum hayallerimi söküp at
Arafta kalmış tüm benliğimi çocukça sende ısrar edişimi bilhassa sana ulaşma ümidimi olmayaşınla harlama olmayacağına inandır beni.
Simsiyaha boyanmış kalbimle renklerini karartma, kör bahtım gibi kaderim gibi ol dön sırtını hiç imkanı yokmuş gibi.
Kahverengi tonları sarmış yüzünü,
Kim getirdi acımasız sonbaharını.
Gecelerimin parlayan yıldızı,
Kim kıydı sana, ben ışığınla hoşnutken?
Bunlar, seni hayal etmenin aforizmaları
Senin, farklı dünyalara yer etme çabaların...
Karşımdaki duraklara adımlarını bastın, talihim batsın.
Senin güzellik arşın kadar sana uzağım.
Yanıma ayırdım yerini, yarımcasına benimsedim.
Kahretsin.
Ne cesaret budalası olabildim,
Ne şah şaha abidesi.
Aşk, tuzu biberidir hayatın.
Aşk;
Pencerenden süzen güneşin, ezberlediğin yüzde dans edişini görmektir.
Sabahı açtığın pencereden esen hafif rüzgarı teninde hissetmektir.
Aynı masaya oturup, kahvaltıda birbirinin neleri sevdiğini bilmektir.
Sohbetin ortasından girebilecek kadar samimi olabilmektir.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!