92 Ekim'inin 20'sinde Adana'da doğdu. İlköğretim ve lise öğrenimlerini Adana'da tamamladıktan sonra Sivas'ı kazandı. Ancak burada bir yıl okuduktan sonra Adana'ya geldi.(Farabi)
Bir süre atletizm, futbol ve müzik yaşamı oldu. Sakatlığından dolayı sporu bıraktı. 2009 yılında Grup Sis'e katıldı, bu grupla birçok konserde yer aldı. İki yıl kadar tiyatronun içinde yer aldı. Birkaç internet gazetesinde köşe yazarlığı yaptı.Edebiyat dergisinde yazarlık yaptı. Birçok sosyal sorumluluk projelerinde yer aldı/almakta. En son Adana - Gönül Bağları, ...
Bugün Ortaköy dalgalı,
En az benim kadar hırçın.
Ben Ortaköy’ün yaramaz bir o kadar da haylaz
palyaçosuyum.
Benim işim insanları güldürmek.
Sizleri güldürürken her zaman içimde bir acı var oldu.
Meçhul bir zaman kıyısında,
Hiç tecrübesi olmamış bir deniz tutkunuyum.
Gemilerim kıyıya oturdu. Benimse;
Sözlerim yarım…
Sözlerim anlamsız…
Anlatmaya kalksam, hiç kimse anlamaz
Üsküdar'da sabah oluyor yine
Günün kızıllığı gözlerimde.
Marmara bir şarkı söylüyor;
'Ah ulan sevdaluk, yaktun canumi..'
Rıhtımdan vapurlar geçiyor
Omuzlarımda bir hüzün...
Doğrusunu istersen;
İkimizin de işi zor.
Ben seni, sen olmadan da seviyorum,
Kusursuz sabırlısın.
Her gün,
Günlerce gecelerce
'Hunat' hem başladığı yer hem de bittiği yer,
başlamadan bittiği yer.
18.10.2011
On Sekiz On İki Bin On Bir
18.Ekim.2011
On Sekiz Ekim İki Bin On Bir
Bir şey yazmak ‘ölümsüzlük iksiri’ni içmek demektir. Sadece yazmakla, kaybolacak olan birçok şeyi elle tutulur kılıp ölümsüzleştirebiliriz veya hayatı anlamlandırabiliriz. Bunu yaparken de birçok şeyden vazgeçmemiz gerekir. Gör-düğüm şairler, yazarlar hep unutulmuş insanlardır, başkala-rınca hor karşılanırlar, yalnızlardır, yürekleri parçalanmış bir şekilde ölümlerini beklerler. Ama onlar ‘ölümsüzlük iksiri’ni içip, hayatın özünü görmüşlerdir.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!