kırmızı bir tuhaf renk
bizi tarif eder sanki biraz
biraz kan biraz çay biraz güneş
alsana muhteşem ahenk
kan kaynar çay demler güneş yakar
kör sağır dilsiz çocuk
aslında pekte farkımız yok
ben de senin yaşlarında
öğrendim aşk acısını
unuttum desem de inanma
unutmak istesem de
unutamadım şarkımızı
doğru çok insan gördün
eski o işlek durak
hepsine yan yan baktın
hırsızı da bekledi
yaşlısı da,sen en çok
aşıkları severdin
şiir yazarsam eğer
kalkmam lazım gecenin bir yarısı
kağıt kaleme sarılmam lazım
yangın çıkar 38 39 40
ancak geçer ateşim bi kaç sıyrık
içimdeki şairin sesi
sen uyurken güzelim
gecelerimi izleyen yıldızım yere düştü benim
ne yıldız ama
en parlak
en güzel
en aşık
gökyüzüne bakıyorum usulca
bulutları bir şeylere benzetiyorum
bazen ben bile korkuyorum
benzettiğim canavarlardan
en sevdiğim bulutumu
karıncadan bile ufak
ben şair adamım
aklım onda bunda
gönlüm sendedir
doğrudur her kıza baktığım
ben şair adamım
bazı insanlar yaşlandıkça
daha da gençleşir inadına
boşa değil elbet
güldükçe küçülür insan
hayatta inadına
ve oynadıkça
güvercin kanatındaki bereketli topraklar.
öyle ki sen kokuyor burası
senin kokun mavinin kokusu
senin kokun hürriyet kokusu
nasıl da aç ve çıplak.
kafama dayanmış bir silah namlusu.
gece,ıslık çalmak günah bilmez misim
ne ıslık ama ne de korkutucu
ay bile saklandı bulutların arasına
ağacın gölgesi vururken cama
duvardaki öcü ne de ürkütücü
rüzgar kaba saba biri mi acaba
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!