Yorgundu simitçi, elleri yaralı.
Fikrinde fırtınalar, bir hayli şiddetli,
İnsanlar yanından geçer olmaz hiç oralı,
"Bir susam tanesi kadar olamadım" der durur.
Başında sepeti, elinde kuruşlar,
Bir mavi yapışmış ki ruhumuza, gökyüzü kıskanır.
Çiçekler ekilmişliği, seçilmişliğin hatrı sanır.
Dalgaların sesini, senden sonra tozlar alır,
Ateşten gömleğimin yağmurdandır diğer yanı.
Uyumazdı geceleri, gökyüzü uykusuzdu.
Yankıdır tenin soğuk avuçlarımda,
Bilmem unuttum, nasıldı yüzün?
Sesin bile buğulu, kulaklarımda,
Yirmi yılı aşkın, on sekiz yaşım benim.
Üç şekerim, şimdi senin çayında,
Güneşli günlerde, üstümde yağmur,
Kokusu günlerce tenimde kalmış.
Kulağı gecede, gözleri mahmur,
Gecenin de bir teni, bir seni varmış.
Sesinden tanırım, gökyüzü kâbus,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!